Translate

10 Eylül 2018 Pazartesi


                    Bilmek acı çekmektir...

Yaşarken kendini sevmeyen o kadar çok insan var ki !
Ne kadar çok insanda var ki, sevenini göremeyen.
Umutsuzluk içinde hayata tutunurken,
Yüreğinde, ne çok şey yeşermek için bekler...

Çoğumuz hayatımızı dengede tutmak için kurallar koyarız. Düzgün konumda tutmaya çalışırken, içine neşeyi katmayı çoğu zaman unuturuz..
Oysa hem neşeli hem de düzgün yaşayabiliriz varsın bazı günler hayat rutinden çıksın. Ne olur yani ara birde olsun bizim de çılgınlıklarımız olsun.
Niye her şeyi yaşa dizeriz ne yani illa on sekizinde mi gece mehtap izlenir. Ne yani, balon uçurmak için illa da çocukmu olmamız gerekir.
Bırakalım, hayat içimize, zamanlara bölmeden mutluluk içinde aksın. Aklımız ilime, bilime daha iyi bir dünya için çalışsın.
Çocukların köklerine fideler ekelim. Büyüdükçe güneşe dönsünler yüzlerini, verdiğimiz güvenle solusunlar havayı, ısıtsınlar yüreklerini.
Kınamak, yargılamak kelimelerinin sadece anlamını bilsinler. Her zaman çözüm ustası olsunlar. Çözümsüzlüğün değil çözümün parçası olmanın haklı gururunu yaşasınlar.
Yaşamamızdan, yaşadıklarımızdan biz sorumluyuz eyer biz bu bilince sahip değilsek yaşamamız için gereken emeği/çabayı gerektiği gibi ortaya koyamayız. Hayat karşılıklı bir aynadır. Vermek kadar almak/almayı bilmekte yaşama karşı sorumluluklarımızdandır.


İnsan kendi iç sesini dinlediği zaman başkalarının sesine de derinlik kazandırır, empati yeteneğini geliştirir. Başkalarının duygu ve düşüncelerine, kim olduğuna ve neler yaşadığına daha derinlemesine yaklaşır.
Kendimizi dinlediğimiz de güçlü ve zayıf yanlarımızı keşif ederiz, böylece başkalarının da artı ve eksilerine yaklaşım tarzımız değişir. Daha insanı bakış açıları kazanırız.

Olcay Kasımoğlu.

Hiç yorum yok: