Translate

18 Nisan 2019 Perşembe

Yeşil pencerenden bir gül at bana.

Yeşil pencerenden bir gül at bana.
Işıklarla dolsun kalbimin içi.
Geldim işte mevsim gibi kapına.
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ!
Sevgili Dost, ne güzel tanımlamışsın; gidenlerin yüreğinden, yaşama süzülen derinliği...
Yaşamda; hay huylarla,sınırlarla, sen-ben davasından uzak engin yürekleri ne güzel kaleme almışsın..
Evet, sevginin,anlamanın, değer katmanın belli bir inancı,ülkesi yok.
Önemli olan ışık diliyle yaşama uzanmak.
İnsanların eylemleri ve söylevleri şüphesiz ki, hayatla olan ilişkilerinin rengini ve biçiminide tayin eder..
*Onat kutlar, yaşarken seslenmiş; düşünüyorum nasıl budandık bahara ulaşmak için.
Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin unutmamak için çünkü unutuluşun kolay ülkesindeyiz.
Buna rağmen devam etmiş ve biliyoruz bahar mutlaka gelecek.*
Umut, umut..hiç vazgeçmemişler.
Güzel çalışmanı okudukça, şairlerin, yazarların,düşünürlerin bu dünyaya ruhlarını da serpiştirip gittiklerini düşündüm.
Değilmi ki şair; sadece kendi yaşamını, yaşadıklarını kaleme almaz, yaşama bir bütünlük içerisinde bakar.
Bu bütünün içinde her şey, herkes vardır.
Başkalarının gözünde, yüreklere inmenin ince duyarlılığıdır, anlamaktır, anladığını yorumlamak ve sezgilerini, anlatabileceklerini biçimlendirebilmektir.
Ve şiir, şiirse; hayatın kendisi ve hayat kadar örgütlüdür ve evrensel bir değerdir.
Evet adanmışlık; hiç bir koşula bağlı olmadan..
Furuğ Ferruhzadenin seslenişi gibi;
ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum
okyanusta yaşayan
ve yüreğini tahta bir kavalda
usul usul çalan
küçük hüzünlü bir peri
geceleri bir öpücükle ölen
ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan...
İçtenlikle teşekkür ediyorum ''geçmişin diliyle gelen sezgilerin''
bütün kötü düşünceleri, duyguları darağacına astığını ve evreni dinleyen ‘’yüreğimizin sesine’’ şarkılar, türküler, şiirler kattıkça, aklımızı arındırdıkça ‘’sevginin’’ bütün evreni kuşatacağına inanıyorum..

💙Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: