Translate

14 Nisan 2019 Pazar

YORGUN KADINLAR

Öyle zordur ki, geçinmeye niyeti olmayan bir hayatın içinde uyanmak.Kurşunu havada, sevgiyi de yürekte tutmaya benzer.Bazen duygularımız daha biz yaşlanmadan onlar yaşlanır ve bizden hayatın yanaşacaklarını alır. Hayat sanki kendini anlayanlarla arasına mesafeler koyar.Yaşamın içine karışmasına izin vermez.
Hayatın içinde hep ardına bakan ve ardında bıraktıklarıyla yaşayın kadınlar gördüm. O kadarki bugünü yaşamayı kendine zehir edecek kadar. Her şeyi didiklerler,eciğinden,iciğinden, mazisinin gölgesinden, anılarının küf kokan yükünden bir türlü arınamayan,yürekleri yarına yorgun kadınlar... Ne istediğini bilmeyen,nerde duracağını hiç bilmeyen kadınlar ne çok çelişkiye gebedirler.Büyük hayallerin yıkımlarını yaşarlar. Aslında kadın olmanın yemek sanatıyla bitmediğini o verilen,vadedilen modellerle hayatın içinde mutlu olmanın çokta yemek tarifine bağlı olmadığını... Yaşanan hayal kırıklıklıklarını anlatır ama dile gelmez.Her şey,geçip gittiğiyle kalıyor arkasında toz,duman izi bırakmadan. İzler yüreğe bırakılır.
Geçen yıllar, hayal kırıklıkları,umduğunu yaşamamak... her şey! Ayrıntılar acıtır. Kadınları tümden mutsuz eden erkekler değildir evet bende bunu üzerine basa basa söylüyorum kadınları mahveden gereksiz,bilinçsiz yaşanmadan dayatılan ayrıntılardır.Çünkü kadınlar bekler.Bekletilmeye alıştırılmışlardır. Ummak ve beklemek kadınlığa verilmiş en büyük cezaymış gibi.Kadınlar insan olmadan,insanca yaşamanın onurunu kendi yüreklerine,beyinlerine yaşatmadan kadın olmayı unutsunlar kadın olmak bütün olmaktır. Gökkuşağı'na benzer. Gökkuşağına baktığında seni rahatsız eden hiç bir renge rastlamazsın. Kadında kendi varlığını başkasının ona biçeceği değere bağlamamayı,kendi özündeki şefkatı yakaladığında o gök-kuşağı onu hayata sevdirecek kadar renkli ve içi dolu umutlar besler.Hayatın ayrıntılarda nefes almadığını muhakkak gösterecektir. Hayatındaki mutsuzlukların kendi kattıklarıyla da oluştuğunu gördüğü anda işte yaşama ve içine,özüne hoş geldin dediğimiz gün olacak.
Biz kadınlar yaşamımıza, bedenimize, emeğimize ve kimliğimize yönelik her türlü saldırıya karşı sesimizi duyurmaya, örgütlenmeye devam edeceğiz. Bir kez daha sağır kulaklara bağırıyoruz: Şiddetinizle barışmayacağız. Erkek şiddetine karşı susmayacağız, sesimizi birlikte yükselteceğiz...

Hiç yorum yok: