Translate

30 Nisan 2019 Salı

Hey Özgürlük

Biz, bizler önce düşlerimizin içinde büyütürüz isteklerimizi, yaşama dair arzularımızı. .Aslında her şeyde burada başlar. Sonra yıllarla birlikte bilinçli seçimlerin hayatın kalbi olduğunu görürüz. Hayata önce istemlerle yelken açarız ama istemek başlangıçsa varışa giden yol tamamen emek,mücadele ister. Emek verilmeden,mücadele edilmeden kazanılan her şey zamanla kendi kısır döngüsüne dönüyor. Ve hayatın içinde mışlı yaşama durmuş insanlarla,hayatın kazanımların da emeğe durmuş,sorgulayan,eğitimi en büyük değer kabul eden insanlar;ülkemiz için, bütün insanlık için fikri hür, vicdanı hür, üreten,düşünen ve sorgulayan insanlar yetiştirir. Yoksa çocukları sadece okutmak önemli değildir. okumak isteyen çocuk okur bir şekilde.

Hayatın sorumluluğunu yüklenmemek, hiç bir şey yapmadan seyretmek en büyük tehlikedir. Bir insanın düşünme gücü satın alınırsa bütünlüğünü yitirir, ya korkak ya da kaçınılmaz nankör olur...Ruhsal olgunluk ve sağlam karakter her şeyin özüdür. Karakteri zayıf, donanımı yetersiz insanların yargılama gücü zayıftır. İçsel derinlikleri öngörüden yoksundur her duyduklarına inanırlar. Bu nedenle baş eğen bireylerin oluşturdukları toplumlar içtenlikten yoksun büyük saygı göstermeye, korkuya daha açıktırlar.
Ne yaptığını bilmeyen,karasız insandan daha korkağı yoktur.
Oysa bütünlüğün içsel boyutların da kendini aşmış insanlar akılla birlikte kavrayışın önemini bilir, bananecilik ile korkaklık arasında gidip gelmezler, çare arayışına girerler. Özgürlüğün gerçek mutluluk, cesaretinde insanca yaşamak için elzem olduğunu bilirler.
Cesaretin ve özgürlüğün olmadığı yerlerde insanlar da sürüye uyma bilinci öncelik kazanır, buda korkunun,esaretin en sevdiği adrestir.
Bazen ayarı düşük ruhlar dünyasın da en sağlam kaleler yerle yeksan olur...hiç şüphe duymadan bırakmak isteriz kendimizi.
Oysa insan bitip tükenmek bilmeyen bencil arzularına yenik düşünce, zaaflarının esaretinde bir köle olarak yaşadığını fark edemez bile.
O zaman; eteğimiz de birikmişleri dökmek o kör düğümlerden, inceldiği yerden vazgeçmek gerekir.
Kendisi ile savaşı bitmemiş, kendi olma olgunluğuna erişmemiş insanın kimseye faydası yoktur.
Unutmayalım; güzel olan her şey sevmekten ve yenilenmekten geçer...
Ülkemiz için, bütün insanlık için gelin fikri hür vicdanı hür, üreten, düşünen,sorgulayan insanlar olarak hayatı sevelim, sahip çıkalım...
İnsanda ağaca benzer ‘’sevgisini işleyeni’’ severim

Olcay Kasımoğlu.

Hiç yorum yok: