Translate

4 Şubat 2020 Salı

Sevgiden Caymayanlara

Yüreğiniz yoksa, nedir ki en doğal haliyle insan olmak?
Görmeden bakan, duymadan dinleyen, hissetmeden dokunan, düşünmeden konuşan, sevmeyi bilmeyen insanlardan uzak durmayı başarmak muhteşem bir arınma...
Onurlu olmak, el-etek öpmeden, kimseye minnet etmeden yaşam yolunda yürümek ve ilkeli olmak güçlü bir irade ister.
Bunun yanında:
Üsluplar, ilişkiler ipek gibi kalbe giden yolda çiçeklerle bezenmiş olacak...
Değerlerin, ilkelerin çelik gibi olacak, olacak ki en küçük kıvılcımda eriyip gitmesin...
Zamanını kime, kimlere harcadığının farkında olmak:
Seni üzenlerle, seni kullananları, değer verenleri ayırmak işte yaşamın zaferi bu...
Eskiden beni acıtan sözler şimdi yalnızca gülümsetiyor, alnımın çizgilerini derinleştiriyor: bu demek değil ki beni aptal yerine koymalarına izin veriyorum...
Sözde kuklacıları, patavatsızları, pervasizlari, yüzü kösele arsizlari bilip de halen adam yerine koyanları kalbimin köşesinde ağırlamıyorum...
Daha anlayışlı bakıyorum gün-ışığına, kalbinde sevda büyütenlere... ne olursa olsun kendine saygısı olanlar gülümsetiyor beni...
Ağzı olan konuşuyor söyleminin doğruluğunu ispat etmek için, insanlar birbirleriyle yarışıyorken önemli olan bu çarkı bozuk düzende bozulmamak...
Yüzsüzlere, emek hırsızlarına, yalakalara, çapsızlara mesafe koymayı öğreten hayata da minnettarım...
Çoğu zaman bana yetmeyen şu başı dört mamur zaman diye diye söylenip yürüdüğüm hayat yolunda güle kalem değ-direnlerden olmak, hiç kimsenin kulu olmamak içimi şenlendiriyor.
Aydınlanmanın özgünlüğünü, insanca yaşamanın sorumluluğunu aklı ve kalbiyle taşıyanlara, sevgiden caymayanlara, sözü eylemiyle çelişme-yenlere, içinde ki çocuğu kaybetmeyenlere selam olsun…
Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: