Evet, daha da çok göreceğiz gibi;
Toplumsal yaşamda, her olayın; politik, ekonomiye dayalı, sınıfsal bir açıklaması vardır.
Bir olayın, özellikle ''rantın'' karakteristik yönünü analiz etme biçimi ne olursa olsun, bütün özellikleri ile mülkiyet anlayışıyla açıklanır.
Nerede mülkiyet ve onu takip eden rant var ise orada kanundan, yasadan, değerden bahsedilemez.
Sınıflı toplumlarda da durum farklı değildir. Toplumsal değerler olan '' adalet, hak, eşitlik'' gibi kavramlar sadece sözde vardır, eşit bölüşüm olmaz.
Eşit bölüşün olmadı yerde ise sözde demokrasi vardır.
Bir olayın, özellikle ''rantın'' karakteristik yönünü analiz etme biçimi ne olursa olsun, bütün özellikleri ile mülkiyet anlayışıyla açıklanır.
Nerede mülkiyet ve onu takip eden rant var ise orada kanundan, yasadan, değerden bahsedilemez.
Sınıflı toplumlarda da durum farklı değildir. Toplumsal değerler olan '' adalet, hak, eşitlik'' gibi kavramlar sadece sözde vardır, eşit bölüşüm olmaz.
Eşit bölüşün olmadı yerde ise sözde demokrasi vardır.
Oysa demokrasi, halkın sesine kulak vermektir.
Bu seste medyanın özgürlüğü, kurum ve kuruluşların özgürlüğü yoksa ve kendini tanımlama yolu kapalıysa toplum kendi düzenini yaratır.
Bu boşluklar düzeni, her zaman;, çetelerin, marjinal grupların, kişisel hırsların ve ucuz siyasetin sevdiği adreslerdir, muhakkak kendine yer arar ve sızar.
Bu yolda, doğruyu arayacak bilinç yoksa , o bilgeliğe sahip değilseler akacak kandır.
Bir ülke akıl ve mantıkla yönetilir.Akıl ve mantığı dogmatik düşüncelere kurban edersek kutuplaşmalar olmaya başlar. Ülkeler dayatmayla yönetilmez, sorumluluk ve evrensel değerlere saygı ister.
Bu seste medyanın özgürlüğü, kurum ve kuruluşların özgürlüğü yoksa ve kendini tanımlama yolu kapalıysa toplum kendi düzenini yaratır.
Bu boşluklar düzeni, her zaman;, çetelerin, marjinal grupların, kişisel hırsların ve ucuz siyasetin sevdiği adreslerdir, muhakkak kendine yer arar ve sızar.
Bu yolda, doğruyu arayacak bilinç yoksa , o bilgeliğe sahip değilseler akacak kandır.
Bir ülke akıl ve mantıkla yönetilir.Akıl ve mantığı dogmatik düşüncelere kurban edersek kutuplaşmalar olmaya başlar. Ülkeler dayatmayla yönetilmez, sorumluluk ve evrensel değerlere saygı ister.
Utancı bilerek yaşamak korkunç
Daha korkuncu da var: utancı bilerekten yaşatmak
Gördük hepsini işte, daha da görüyoruz...
_____Edip Cansever
Daha korkuncu da var: utancı bilerekten yaşatmak
Gördük hepsini işte, daha da görüyoruz...
_____Edip Cansever
Demokrasi ve özgürlük alanları yaratılmadığından şiddet olur.
Kısıtlanan alanlarda enerji kısıtlaması olur.
Her birey onurlu bir vatandaştır. Her bireye saygı göstermek zorundayız.
Kinle, öfkeyle iyiye doğruya kim yol almış ?
Anayasal, yasal sorumluluk bilinci olan toplumlarda mezhep ve etnik kökene dayalı anlayış, demokrasiler de kabul görmez.
soluğum derlenirken
sevda koylarında
hoyrat bir karayel esti
sızısı düştü göğsüme
bilmez misin
haksızın divanında
utançtır susmak
zalimliktir
haksıza boyun eğmek
dilden
zandan
şüpheden
temiz göze
yüz binlerce yıllık
yol var derken
sökül sessizliğin dikişlerinden
karıştırma
yürek sızıma ikiliği
alma aklımı can evimden
su güzelliğinin dilinden
dökülemiyorsan
incelmişlerin yüreğine
var git yoluna
temiz göze
önce ak alın lazım
sevda koylarında
hoyrat bir karayel esti
sızısı düştü göğsüme
bilmez misin
haksızın divanında
utançtır susmak
zalimliktir
haksıza boyun eğmek
dilden
zandan
şüpheden
temiz göze
yüz binlerce yıllık
yol var derken
sökül sessizliğin dikişlerinden
karıştırma
yürek sızıma ikiliği
alma aklımı can evimden
su güzelliğinin dilinden
dökülemiyorsan
incelmişlerin yüreğine
var git yoluna
temiz göze
önce ak alın lazım
Olcay KASIMOĞLU