Translate

14 Mayıs 2018 Pazartesi


                                                                           KADINLARIMIZ



 Hayata karşı kırık dökük başlattığımız kadınlarımız, annelerimiz..!
Her şeyden önce ''kadın'' politik, dini bir simge değildir. 
Kadın, üzerinde siyası otorite kuracağınız bir denek de değildir. Kadın önce insan, sonra kadın, eş, arkadaş, dost ve annedir.Sahi, namus kavramı neden hep kadın üzerinden kurgulanmaktadır ? Dünyada; namusu kadının bedeni üzerinde gören erkek zihniyetinin algıladığı ve yargıladığı fikir ve düşünce yolculuğunda, nasıl bir adalet ve hakkaniyetten bahsedilebilir ?Peki "namus" ne demektir, bir ölçüsü, kıstası var mıdır, toplumdan topluma değişir mi ?Bir toplum da, namus; kanun, nizam, dürüstlük, doğruluk,edep,fazilet gibi değerleri ifade ederken, neden hep kadın üzerinden bu değerler ifade edilir? Namus, cinsiyet üzerinden mi değer kazanır, yoksa adam gibi adam olmakla mı değer kazanır ?Sahi Nedir Namussuzluk ?
En büyük namussuzluk Allahın verdiği cana eziyet değil midir ?
Çalmak, yalan, dolan, iftira buda bir namussuzluk değil midir ?
Bu nasıl bir çelişkidir ki, yamanmak istenir kirli emellerin tezgahına, yalan gülleri yeşersin de kör etsin bizi, görmeyelim namussuzların dünyayı nasıl zehirlediklerini..!
Günümüz dünyasın da namus kavramı öylesine iki yüzlü ve öylesine pervasız ki bu kavramın içini, insanlar nasıl bu kadar boşalta-bilmişler diye şaşırıp kalıyorsun.
Kadınların, yaşamak hakkı erkeklerin elindeymiş gibi... Oysa akıllı ve vicdanlı kadınlar her şeyin farkında, sadece toplumsal örf ve adetlerin getirdiği toplumsal ahlak yasaları ''kadınların ayağını bir pabuca sığdırıyor, canı acımış acımamış'' kimin umurunda.
Düşünsenize; tecavüze uğrayan bir kızın tecavüzcüsüyle evlendirilmesi en büyük namussuzluk değil midir ? Ortaya çıkan durum tecavüzcünün eseriyken ! Hangi din bunu kabul eder, yaradan böyle bir kaderi yazmaz...
Buna zemin hazırlayan insanlar ya cahildir ya da zalimdir.
Namus; sadece cinsellikle, törelerle ölçülebilecek bir kavram değildir.
Etrafımız da namus dedektiflerine bakınca aklıma bir anekdot geliyor.
Napolyon'a düşmanlarından biri "siz para için savaşıyorsunuz biz onurumuz için" demiş
Napolyon cevap vermiş, "herkes kendinde olmayana ulaşmak için savaşır"

Para karşılığı satılan körpe bedenler sürüsü ve kadına, onu sürdürme misyonu verilen namus, kadının özgür irade edimini elinden alan, sadece soyut bir kavramın ötesinde, ete/kana bürünen bir uygulama olmanın ötesine varamamıştır.
Şimdi bu zihniyet mi, küçücük bedenleri pazarlayan kocaman ağızlı adamlar mı namuslu ?
Namusun ''kadına özgü olduğu anlayışını'' erkeğe empoze eden sistemin hiç mi suçu yoktu ?
Namusun bedene mal edildiği, namus bekçileri hep bir ağızdan türkülerini söylediler ''kadınsın, namus sana özgü''
Sen yapınca namussuzluk ben yapınca elimin kiridir, yıkarım geçer, toplumda bunu onaylamıştır. Vay ki vay, nasıl bir çelişkidir bu...Kadın yapınca namussuz erkek yapınca elinin kiri...
Adına namus dediler 14 inde 60 yaşında adamlarla evlendirdiler.
Adına namus dediler berdellere kurban verdiler.
Adına namus dediler bir kaç koyuna peşkeş çektiler, sattılar körpeliğini, saflığını.
Var oluşunda ki özü hep karaladılar adına da namus cinayeti dediler, bilmiyorlar ki insanlıktı ölen ve kadınlık.
Oysa ki kadın duygusu ölürse erkeklerin bahçesinde dikenden geçilmez.
Neyi niçin yaptığını bilmeyen psikopat insan sürüsü biraz daha çoğalır, çoğaldıkça çirkefleşir.
Hırpalanan, susturulan görmezden gelinen kadınlar... biliyoruz, oradasınız ?

Kirli, dekolte beyinlerin; ak bedenler üzerinden yüreklere hançer indirirken, hayalleri tüllerinden ayırırken, hangi namusdan bahseder bu insanlar...
Bak şu penceresi demirden adamların işine;
Adına namus dediler okutmadılar, erkeklerle bir arada ne işi olabilir ki ?
Adına namus dediler 14 inde 60 yaşında adamlarla evlendirdiler.
Adına namus dediler berdellere kurban verdiler.
Adına namus dediler bir kaç koyuna peşkeş çektiler, sattılar körpeliğini, saflığını.
Var oluşunda ki özü hep karaladılar adına da namus cinayeti dediler, bilmiyorlar ki insanlıktı ölen ve kadınlık.
Oysa ki kadın duygusu ölürse erkeklerin bahçesinde dikenden geçilmez.
Neyi niçin yaptığını bilmeyen psikopat insan sürüsü biraz daha çoğalır, çoğaldıkça çirkefleşir.
Hırpalanan, susturulan görmezden gelinen kadınlar... biliyoruz, oradasınız ?
Olcay KASIMOĞLU

Hiç yorum yok: