Translate

2 Mayıs 2018 Çarşamba

YAZMAKLA BİTER Mİ BU ÇİRKİN DÜZEN/ ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNE HAYIR!
Kadın, üzerinde siyası otorite kuracağınız bir denek de değildir. 
Kadın insan, eş, arkadaş, dost ve annedir
Kadın; politik, dini bir simge değildir. 
Kadın önce insan, sonra kadın, eş, arkadaş, dost ve annedir.
Ve ne hikmetse ''ülkemizde'' namus denilince, akla hep kadınlar geliyor.
Oysa ahlak, sadece ''örtünmekle'' kazanılan bir değer değildir.
Kaldı ki ahlak anlayışı, dinin tekelinde olan bir değerde değildir.
''Ateist bir insanında ahlaki algısı ve değerleri vardır.
Namus; insanın vicdanıdır, namus kimsenin tekelinde değildir.'' Sahi, namus kavramı neden hep kadın üzerinden kurgulanmaktadır ? Dünyada; namusu kadının bedeni üzerinden tanımlayan eril zihniyetin; algıladığı, yargıladığı fikir ve düşünce yolculuğunda, nasıl bir adalet ve hakkaniyetten bahsedilebilir ?
Peki "namus" ne demektir, bir ölçüsü, kıstası var mıdır, toplumdan topluma değişir mi ?
Bir toplum da, namus; kanun, nizam, dürüstlük, doğruluk,edep,fazilet gibi değerleri ifade ederken, neden hep kadın üzerinden bu değerler ifade edilir?
Namus; cinsiyet üzerinden mi değer kazanır, yoksa adam gibi adam olmakla mı değer kazanır ?
Sahi Nedir Namussuzluk ?
Kirli, dekolte beyinlerin; ak bedenler üzerinden, yüreklere hançer indirirken, hayalleri tüllerinden ayırırken, çocuk bedenleri cinsel obje gibi görürken hangi namustan bahseder bu insanlar ?
En büyük namussuzluk Allahın verdiği cana eziyet değil midir ? 
Çalmak, yalan, dolan, iftira buda bir namussuzluk değil mi ?
Bu nasıl bir çelişkidir ki, yamanmak istenir kirli emellerin tezgahına, yalan gülleri yeşersin de kör etsin bizi, görmeyelim namussuzların dünyayı nasıl zehirlediklerini !
Günümüz dünyasın da namus kavramı öylesine iki yüzlü ve öylesine pervasız ki bu kavramın içini, insanlar nasıl bu kadar boşalta-bilmişler diye şaşırıp kalıyorsun.
Kadınların yaşamak hakkı erkeklerin elindeymiş gibi... Oysa akıllı ve vicdanlı kadınlar her şeyin farkında, sadece toplumsal örf ve adetlerin getirdiği toplumsal ahlak yasaları ''kadınların ayağını bir pabuca sığdırıyor, canı acımış acımamış'' kimin umurunda !
Namus; sadece cinsellikle, törelerle ölçülebilecek bir kavram değildir. 
Etrafımız da namus dedektiflerine bakınca aklıma bir anekdot geliyor.
Napolyon'a düşmanlarından biri "siz para için savaşıyorsunuz biz onurumuz için" demiş
Napolyon cevap vermiş, "herkes kendinde olmayana ulaşmak için savaşır"
Rahat bir vicdan, namus ve erdem ancak ''namusu kadın cinselliğine bağlayan anlayıştan'' çıkardığımız da korunabilir.
Çünkü, herkesin "bir" ve "eşit" olduğunu anlayamayan insanlar, namusu cinsellikle tarif ederler. 
Buda vicdanı, yardım severliği, iyiliği ve ahlakı yok saymak değilde nedir ?
Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: