Translate

5 Mayıs 2020 Salı

Hayat Güçlüleri Sever

''Herkes yalnızca yüreğini verdiği şeylerin değeri kadar değerlidir.''
Öylede olmalı, yoksa hayata mana katmak için emek verenlerin bir anlamı olmazdı bu dünyada..!
Eteklerine kadar kirlenmiş dünyanın yenik düşen insanları olsak bile ''hayat'' bir yudum sevdaya serenat yapmıştır çoğu zaman.
İnsanlar başlarına kötü bir şey geldiğinde ben bunu hak etmedim derler...Bence hayat ,bu insanlarla aynı fikirde değildir.
Hayat iyilerden çok güçlüleri sever, güç doğada vardır.
İyilik ve kötülük tamamen insan aklının ürünüdür, iyi insan olmak araç değil amaçtır. İyi insan olmak başına kötü bir şey gelmeyeceği anlamına gelmez.
İyi insan olmanın ödülü zaten iyi insan olmuş olmaktır.
Başımıza gelen kötü sonuçlar için kötü insan olma şartı yok.
Neden ben diye sorarken kendimize, iyiliğe güvenmek güzel ama ona dayandırmak akıllıca değildir.
Başımıza gelenlerin ne olduğuyla değil ''içimizde olanların'' ne olduğu ile ilgilidir. Önemli olan bakış açımızı ve hayatı kendimize borçlandıran inançlardan zihinlerimizi temizlemek.
İnsan kendini en iyi eylemleriyle ele verir. Goethe'nin dediği gibi ''İnandığı gibi yaşamayan, yaşadığı gibi inanır''.
Hayatımızda ne olursa olsun ne yaşamış olursak olalım kendi ilkelerimiz, değer yargılarımız olsun.
Kafa karışıklığı tüm kötülüklerin anasıdır, insanı içten içe yer.
Hayatla aramıza tel örgüler çeker. Bunun için zihnimizi düzenleyip, yargılarımızı periyodik olarak gözden geçirmek bize akıl yollarını açar.
Ve kalbimiz, kalbimizde kirlenir onu da ışığa çıkarıp ara bir temiz hava aldırmak gerekir.
Her fikre açık olalım ama kalbimize sadece seçtiklerimizi alalım.
Hırslar, egolar kalbimizi katılaştırma-sın, hiç bir şeyin bizim gül bahçemizi tarumar etmesine izin vermeyelim.
Hep ebru tekneleri olsun. Canı cana çağıran sevgiyle buluşturan edeple yoğuran.
Kendimizi başkasına anlatmak için dil dökmeyelim.
Bizi seven insanın buna ihtiyacı yoktur ki.!
Sevmeyen bir insana da ne anlatırsanız anlatın, yüreğin dilinden durmadıysa söze, nafile...
Sağlıklı ve olgun bir birliktelik dengeli olduğunda yürür, yoksa bir şekilde önü tıkanır çöküşü başlar.
Nedense hayatımız da hep yakınırız neden kadersizim diye ?
Burada kaderin direk bir suçu yok, bence biz karşımız da ''bize ayna olmayan kalplere'' fazla anlamlar yüklüyoruz.
Bize değer verenleri ağlatıp, vermeyenler için ağlıyoruz.
Hayatımıza değer katmayanlara, hayatımızdan çalanlara, yere çarpanlara, sözsüz duvarlara, katı kalplere çok fazla anlamlar yükleyip o yükü de sırtımızda,ruhumuzda taşıyoruz.
Garip ama gerçek…
Anlamlı yaşamak, yaşamına sahip çıktığında değer kazanıyor.
Kendini tanıyan insan, gerçekle yüzleşiyor, her şeyin farkına varıyor.
Geçmişi bıçak sırtı gibi sırtımızda taşımayalım, hayatı olumlayarak deneyimlemek büyük bir şans dır.
Kendimize en yakın dünya yine kendimizdir, değişime ihtiyacımız olduğun da yine kendimizden başlayalım..
Başkalarının yaptığı kaleler er geç yıkılıyor.
Yaşamayı seçeceğiz, mutlu olmayı, mutlu etmeyi...
Yaşamanın tadını çıkarmaktan korkanlar hayatı hep seyredeceklerdir..!
Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: