Translate

12 Mayıs 2020 Salı

İçim Isındı

Bazı şeyler, bir fotoğraf olmaktan çok öte, ta ötesinde zamanın
Sevginin, öğrenmenin, değer katmanın; belli bir inancı, ülkesi, kalıbı, yaşı yok.
İnsanların eylemleri ve söylevleri şüphesiz ki, hayatla olan ilişkilerinin rengini ve biçimini de tayin eder..
Önemli olan ışık diliyle yaşama uzanmak, anlamak; anladığını yorumlamak ve sezgilerini, anlatabileceklerini biçimlendirebilmek.
Bir sanatçının kapasitesini o sanatçının bilinci belirler.
''Onat kutlar, yaşarken seslenmiş; düşünüyorum nasıl budandık bahara ulaşmak için.
Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin, unutmamak için, çünkü unutuluşun kolay ülkesindeyiz.'' diyor.
Ülkemizde o kadar çok ölüm ve acı var ki, sevinçlerimizi paylaşmaktan utanır olduk.!
Buna rağmen devam etmiş ve biliyoruz bahar mutlaka gelecek, demiş.
Umut, umut..hiç vazgeçmemişler. Bütüne varmanın ince kıvrımlarında eşelendikçe, ruhların yansımasında hayata dokunmuşlar, adanmışlıkla.
Kesinlikle adanmışlık; hiç bir koşula bağlı olmadan.
Furuğ Ferruhzade' nin seslenişi gibi;
Ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum
Okyanusta yaşayan ve yüreğini tahta bir kavalda,
usul usul çalan
Küçük hüzünlü bir peri; geceleri bir öpücükle ölen
Ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan..."
Evreni dinleyen yüreğimizin sesine; şarkılar, türküler, şiirler kattıkça, aklımızı arındırdıkça, vicdanımızın kapılarını açık tuttukça, düşünce özgürleştikçe ‘sevginin’ bütün evreni kuşatacağına, inanıyorum.
Evet, kalben inanıyorum; sevginin gücüne sahip olmayana, hiç bir şey güç vermez...
''İnsan insana lazımdır.
Ama,
İnsan
_____ İnsana''
Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: