Translate

22 Kasım 2019 Cuma

Bir İnce İştir Yaşamak Dediğin

Duymazdım önceleri durgun suların türkülerini/ oysa; yüreğimi gün ışığına çıkardığım dan beri/ bütün türküler sesimin rengi
BİR İNCE İŞTİR Yaşamak dediğin!
Mal-mülk yormasın yaşam keyfini, arzular nefsin kölesi olunca bükülür insan beli.
Iskalamamak için yaşamı; hayatın her zaman planlandığı gibi olmasında ısrar etmeyip, yüreğimizi o anda “olanlara” açık tutmak düşüncesi de olmalı.
Hayatın bize çelme takmasının, iç motorlarımızın arıza yapmasının en büyük nedeni; çoğu zaman istek ve arzularımızın çıtasını yüksek tutma ve gerçekte olduğundan farklı hale getirme ısrarından kaynaklanmaktadır.
Hayat her zaman istediğimiz gibi gitmez; virajları vardır, dipleri yaşarsın, üst katlarda alt katlarda dolaşırsın.
Bütün mesele bunları nasıl karşılayıp, yaşamımıza nasıl uyarladığımız ve o anın gerçeğini ne kadar kabul edebildiğimizdir.
Bunun içinde; ruhsal olgunluk ve sağlıklı bir sevgi anlayışına sahip olmak gerekir.
Yüreğinizi bu şeklide açarken amacınız yakınmalardan, reddedilmekten, ya da, başarısızlıktan hoşlanıyormuş gibi görünmek olmamalı sadece hayat umduğunuz gibi gitmediğinde iç motorlarımızı çalıştırıp, ben ne yapabilirim, bana düşen ne, nasıl başa çıkabilirim ?
Yoksa ben bittim, lanet olsun, ''neden ben'' gibi serzenişlerin hiç kimseye faydası yok.
Hayat hiç kimseyi kayırmaz, torpil yapmaz.
Yaşamın içinde, hayatın her zaman aynı çizgide gitmeyeceği bilincine sahip olduğumuzda perspektifimiz derinleşir.
Hayat anlaşılır ve eğlenceli olur. Her şeyine rağmen !!

ey sevgili
mavi kokulu karanfillerden güzelsin
fakat ne gelir elden
yırtık ama mavi
bir çığlık şehrinden geldim
çocuklar kadar beyaz
çocuklar kadar mavi değilim
Olcay KASIMOĞLU

Hiç yorum yok: