Translate

6 Kasım 2019 Çarşamba

Kişiliğim Ve Duruşum Hakkında Hiç Şüpheye Düşmedim

Karşınızda ki insanın sizi anlamaya niyeti yoksa, söylediklerinizin hiç bir anlamı yoktur. Karşınızda ki insan duymak istediklerini duyacak, anlamak istediği gibi de yorumlayacak.

Muaviye, Ali Ve Deve Hikayesinde olduğu gibi;
Muaviye Şam’da, Hazreti Ali ise Küfe’de validir, aralarında anlaşmazlık vardır, savaş çıkmak üzeredir.
Bir gün, bir deveci, yüklediği mallarla Küfe’den Şam’a gelir, açıkgözün biri deveye sahip çıkar; Bu dişi deve benimdir!
Küfeli kendisinden emindir, çünkü devesi erkektir. İtiraz eder, dinletemez.
Sorun Muaviye’ye kadar yansır.
Halk bir meydanda toplanır.
Muaviye, Bu dişi deve benimdir diyen Şamlıya sorar;
Bu dişi deve kimindir?
Benimdir!
Muaviye de onaylar, Evet, bu dişi deve Şamlınındır!
Sonra halka sorar; Bu dişi deve kimindir?
Hep bir ağızdan cevap verirler; Bu dişi deve Şamlınındır!
Küfeli neye uğradığını anlayamaz, şaşkın şaşkın bir kenarda dururken Muaviye çağırır;
Bana bak, ben de, sen de biliyoruz ki, bu deve erkektir. Küfe’ye dönüşte Ali’ye de ki; “Şam’da öyle bir ahali var ki, erkekleri de dişileri de, onların cinslerine değil, Muaviye’nin ağzına bakarak söylüyorlar, o dişiye erkek dese, ya da erkeğe dişi dese, hepsi ona itaat ediyor.”
Var git Ali’ye söyle ayağını denk alsın !
''Eğer hala şikayet ediyorsak, hakikati göremiyorsak, akilli bir maymun olmaktan öteye gidemedik''.
''Eğer hâlâ "Ben" demekten vazgeçmiyorsak, dizginlerimiz hala nefsimizin elinde ise esarete boyun eğiyoruz demektir''.
Hayat; birilerine, birilerinin sırtına dayanarak kendini bize adil kılmaz.
Kendi kanatlarıyla uçmanın bedelini bir dönem için ödemeyen insanlar, kendi kafeslerinde kalmanın, kendi farkındalığını yaşamamanın bedelini bir ömür boyu öderler…

 Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: