Translate

13 Ocak 2020 Pazartesi

Anlamak Adına

Bugün, sabahın erken saatlerinde, bu resim karesinden çok da uzak olmayan bir çocukla kesişti yolum.
Yaklaştım yanına 'ürkek, yılgın ve korku dolu gözleriyle' baktı bana. Yan tarafımda duran diğer bir genç çocuk ''Abla boş ver onlar Suriyeli'' dedi. Çocuğun yüzüne daha bir dikkatli baktım. Suriyeli olunca ne oluyor? Değişiyor mu kimliği, duyguları, masumiyeti ve çocuk olma hakki? Diğer taraf da ''Boş ver onlar çingene'' Diğer daha diğer tarafta ''Onlar doğulu'' vs vs ve böyle böyle uzayıp gidiyor insan denilen canlının bir soluk fani dünya dediği bu handa kendini bu dünyanın hakimi ve sahibi sanma hezeyanları...
Bir diğer tarafta şatafatli iftar yemekleri, diğer tarafta üç kuruşa boğaz tokluğuna talim eden insanlar.
Yine diğer taraftan meslek yaşantımda her türlü insan profiliyle iç içe olmanın getirdiği farklı bakış açılarından olsa olsa gerek içi boş kavramları, sözde sloganları, senin için ölürüm deyip, iş emek vermeye gelince hastahanenin arka kapısından kaçanları gördükçe sözle- eylem kardeştir söylemi daha bir içi dolu ve sıcak geldi bugün bana.
Ve ne olursa olsun;
Ön yargılarla, korkularla, endişelerle hiç bir şey yatağını bulmuyor. İnsan yüzleşmeli yaşamın gerçekleriyle.
Hiç kimsenin tekelinde değil insanca yaşamak.
Saraylardan, şatolardan, kendi yaşadığımız alanların karesinden ibaret değil yaşamlar.
Hayatım boyunca ''ön yargıyı,gösterişi, gövdemi düşüncemden önce öne sürmeyi, egoyu, kibri ve ne oldum delisi olmayı'' kendimden hep uzak tutmaya çalıştım.
Yaşamak doğuştan sosyal bir haktır, kaldı ki 'adalet, özgürlük, insanca yaşamak lüks değildir. Yaşamın olmaz olmazıdır.
Sözüm o ki;
Herkesin kendini ifade etme hakkı ve özgürlüğü vardır.
Hele birde çocukların geleceği söz konusuysa, hani deriz ya ''Akan sular durur'' o misal yani...
Gördüğünüz bu resim kareleri hayal değil, gerçeğin ta kendisi. Halen Türkiye'nin bir çok bölgesinde öğretmene hasret çocuklar var. Yaşam koşullarından dolayı okula gidemeyen binlerce çocuğumuz var. Halen açlık sınırında yaşayan insanlar var.
Perişan halde ki bir çocuk için ''O Suriyeli'' diyen o gencin bu ülke için, kendisi için nasıl sağlıklı bir ülke ve insan sevgisi olabilir, dedim kendi kendime yürürken...
Hırsların kirlettiği,
Kibirlerin körlettiği
Ne çok gizli utanç var yeryüzünde
Dar bir inancın
Ağır bir aldanışın coğrafyasında
Türkülerin ateşini kurutanlar
Sökemezsiniz umudu
Bütünlüklü bir sevgiyle
Mavi eller tırpan olsun zulüme
Hiç bir şey insandan daha kutsal değil...
Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: