Translate

4 Mart 2019 Pazartesi

Toprağın tuzu belgeseli


(http://unutulmazfilmler.co/the-salt-of-the-earth-topragin-tuzu.html#comment–130144 )

(http://unutulmazfilmler.co/the-salt-of-the-earth-topragin-tuzu.html#comment–130144 )
“ Fotoğrafçı, sözcükleri ışıkla, gölgeyle çizen kimsedir.”
 ''İnsanoğlu toprağın tuzudur'' belgeselini izlerken, insanlık için yola çıkanların, yaşamı ve yaşamın hangi süreçlerden geçtiğini çok iyi irdelemek gerektiğini ve insanların hırs ve egolarının nasıl bir çağ yarattığını çok iyi gözlemleyip gözlerimizin önüne sermiş.
Kimi bunu şiiriyle, kimi,romanla, kimi resimle kimide Sebastiao' na gibi fotoğrafla eylemsel bir seramonıye çevirmiş.
Çekimler fotoğraf olmanın çok ötesine taşınmış.
Altının kölesi olanlar, fox'ları kareye alırken o şafağın doğuşu, Açlıktan suratları yaşlanan insanlar, Yola çıkan yalnız çocuğun direngen duruşu, sınır tanımayan doktorların mücadelesi, yakın tarihde ki saddamın petrol kuyularını ateşe verince kanatları yapış yapış olan kuş sürülerini görüntüye alması, savaşlar, kıtlıklar, küresel pazarlama yüzünden yaşanan acıları objektifiyle bütün dünyanın gözlerinin önüne sermek için verdiği mücadeleyi hayranlıkla izledim.
Özellikle ''Türümüzün tehlikeli olduğunu görmek için herkes bu fotoğrafları görmeli' kısmına kesinlikle katılıyorum.
Karanlığın kalbini gören ve nefretin nasıl bulaşıcı olduğunu çektiği fotoğraflarıyla anlatmaya, uyandırmaya ve şahitliğini yapmaya gönüllü bu adamı hayranlıkla izledim.
Bütün fotoğraf çekimleri sonucunda sanatçının ulaştığı şey;
“ Anladım ki bende, bir kaplumbağa, bir ağaç veya çakıl taşı kadar bu doğanın bir parçasıyım…”

Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: