Translate

26 Haziran 2019 Çarşamba

Her şeyin farkında olup hiç bir şey yapamamak..

Fotoğraf açıklaması yok.















İnsanların; birbirini gammazladığı, çamurlaştığı, sattığı böyle bir dünya düzeninde ''insanlığın parayla ölçüldüğü yerde'' haktan söz edilebilir mi?
Haklının ''mevki ve ıtıbarla'' belirlendiği yerde adaletten söz edilebilir mi?
Dostluğun '' görüntüden, sahtelikten'' beslendiği yerde insanlıktan söz edilebilir mi?
Erdemin ''çıkar ilişkisi üzerine'' bağlandığı yerde onurdan söz edilebilir mi?
Emeğin kapı dışarı edildiği ''kazancın hileyle büyüdüğü yerde'' alin terinden söz edilebilir mi?
Bütün bunlara karşı bir duruş sergilemedikten sonra ''ben erdemliyim, onurluyum'' demekle, erdemli, onurlu olunmuyor.
İnsan olma yanımız; ne zaman, yanımızdakilere yapılan saygısızlığa, zulme,haksızlığa, kötülüğe ses çıkarırsa o zaman insanlığımız başlar.
Yoksa, hiç kimse çevresine mavi boncuk dağıtarak dürüst olamaz.
Işığımızı engelleyen duvarları aşmak tamamen ortadan kaldırmak gerekir.
Bunun içinde sağlam bir kişilik her zaman çıkar ilişkilerinin panzehiridir.
Sağlam kişilik; hayatın bir anlamı olduğunu bilir, değerini sorgular.
Değerler ise; hayatla ilgili kararlarımızı kolaylaştırır, yolumuzu belirler.
Çıkarcı insanların menfaatlerine hizmet etmeyiz, kul olmayız.
Hangi yoldan gideceğimizi bildiğimizde ise hiç kimsenin stepnesi olmayız.
Yoksa ''nereye gideceğini bilmiyorsan, gideceğin yerin hiç bir anlamı yoktur'' insanlığa da bir faydan yoktur.
Tüm kapılar açık seçik, yazgım henüz bakirdi.
Sonra kapıldım insan rüzgarına, savruldum.
Yaşadım, yaşadıkça kapılar bir açık bir kapalı.
Aşklar, isimler notalara söz oldular.
Gözlerimin düsturuyla, kaç gecenin çemberine dolandım.
Kaç gecenin dolunayın da yıldızlarla sözleştim.
Yaşadım, eledim, elendikçe anladım.
Hayatı kendimle tanımlamak çözmüyormuş.
Yürekte saklıdır dünyanın bütün hazineleri....
Kutlu bir miras gibi.
Bir ömür yetmezmiş anladım...
Olcay KASIMOĞLU

Hiç yorum yok: