Bir insanın bilmediğini bilmek, anlamak ve sorgulamak için anlayış olmalı insanda yoksa bir kapının kapalı olduğunu anlamak için o kapıyı itmek gerekiyor... Ne kadar doğru, kendimizi anlamak kendimizi bilmek için kendimize yürüyüşler yapmalıyız.
Gündüz aklıyla , gece karanlığıyla, kurdun kuşun sesiyle, doğanın melodisiyle insan koylarına demir atmalıyız.
Korkmadan kendimizi anlamaya çalışmak biz ki bilmek kaygısında olan canlılarız. Bir başkasına bütünüyle bağımlı yaşamak yürekler acısı bir şey. Kendimizin kendimize en emin olduğumuz sığınak bile güvenilir sığınak değil.

Bedenimizin ve ruhumuzun kendi kendine yetebilmesi için dışarıdan gelebilecek rahatlıklar gün gelip elimizden kaydığında kendi yükümüzü kendimiz taşıyabilmeliyiz.
İhtiyacı olanı istemekle, muhtaç olmak arasında çok ince bir fark var.
İnsanın kendi olarak kalması ve yapması gerekenleri kendinin yapması kadar güzel bir şey olamaz.
Yaşamak benim için sanattır. İnsan kendini anlamaya ve kendi olmanın sadelikleri korumaya ve geliştirmeye, kendini tanımlamaya çalışırken dikkatli olmalı.
Bir insanın kendini olduğundan az göstermesi alçak gönüllülük değildir. Çoğu zaman ben kendi adıma yüksek sesle bunu söylerim kendime emek veren bir insanım bunu hak ediyorum diye.. İnsan kendini olduğundan fazla göstermek de budalalıktır. İnsan kendinde ki yetersiz değerleri görebilmeli, kendine dayatılan doğmaları toplumun kendine biçtiği rolleri sorgulayabilmeli yoksa sadece ben özgürüm demekle bu iş olmuyor.
özgürlüğün istediğini yapabilme anlamıyla tanımlayan bir bilincin nasıl bir kendini bilme güzelliği olabilir ki. Varlığının tanımını yemek içmek, eğlenme olarak algılayan bir bilincin nasıl bir yaşam felsefesi olabilir.
Kendini dürüstçe ifade edebilenler, yaşadığı dünyaya değer katabilenler ve bilim yolunda üretenler kendinden söz etsinler.
Olcay Kasımoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder