Translate

26 Nisan 2020 Pazar

Masumiyet Mevsimi


Sırnaşır gözlerime
Bahar kokulu bir ağaç
Öğretir;
Özgün olana hayran dünya
Kendiniz olun insanlar
Yaşamın kalbi narındır...
Büyülü bir ilkbahar esintisi gibi perdelerin arasından ağaçlar görünüyor.
Kendi payıma düşenle camın önünde durup ilkbaharın ağaçlara yansımasının ışığında gizemli duruşunu seyrediyorum.
Bir şairin izlenimleriyle, hissettikleriyle,zihnimde ki etkisini düşünürken, günün kabuğunu dürüp günün ışığını avuçlarımın arasına alıyorum..
Gökyüzünün mavi boşluğunda binlerce yıldızın olduğunu biliyorum, göz kırpmak için geceyi bekliyorlar.
Gizemli bir toplulukla baş başa gibiyim.
Ve insanlar, insanların çoğu günün yorgunluğunda.
Dil anlaşmazlıklarının ve beden karmaşasının dışına çıkmış, evrenin koynunda bilinmezliğin endişesi ve acabalar, keşkeler sarmış...
Ya kalbim, kalbim şakıyan bir kuş gibi ''Şiire gazale'' şarkısını söylüyor. Tatlı bir ilkbahar esintisiyle çıplak ruhumun içinde bindir gece masalı gibi...
Sessizliğin her seslenişi bir aşk, her aşkı bir tohum, her tohumu bir yaşam, her yaşamı bir umut gibi koylarıma taşıyor..
Yürek kabartan şeylerden uzak tutarak, bir asmanın taşlan sevgisiyle kucaklıyor.
Anlamsız kavgalardan, kirli siyasetten, gösterişten uzak akıldan öte giden, akıldan daha derinlere varan bütünlüklü bir sevgiyle, ilk baharın serin esintileriyle birlikte yüreğime derinlik ekleyerek, alıp yorgun başımı usulca omzuna koyuyor.
Bende var olan şey umutsuzluk değil, sadece bir parça sükunet ve huzur aradığım...
Baştan ayağa sade, avuç içi kadar temel güzellik yeter bana.
Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: