İnsanın kendini bulması, kendi ruhunu bilmesi en büyük zaferdir...
Kendimize ve başkalarına kulak verdiğimiz zaman evren bizi dinler.
Başkalarını incelediğimizde; deneyim ve tecrübelerimizle birlikte BİLGİN, Kendimizi incelediğimizde AYDINLANMIŞ insanlar oluruz.
Ne güzel demiş şair Yusuf Hayaloğlu:
"Bildiklerini dedi; yüzleştir hayatla ve sınamaktan korkma.
Doğru ile yanlışı ancak o zaman ayırt edebilirsin"
Doğru ile yanlışı ancak o zaman ayırt edebilirsin"
Anlamak ile görmek de aynı şey değildir, anlamak değişimdir...
Ve gerçek şahsiyet, olgunluk, insana yakışacak durum, tutum ve davranış insanın kendinde bulunmalıdır.
İnsan, ömrünün sonuna ya da zaman onu azat edinceye kadar, kendi koyduğu geçersiz kanunların kölesi olarak kalabilir mi?
Hamlet' in seslenişinde olduğu gibi ''Zamanın görkemi, yalanın maskesini düşürür, gerçeği ortaya çıkarır.''
Bir şeyler yapmak, bir şeyleri değiştirir diyorum...
Gerçek olan öğrenmektir. Nereden, nasıl öğrenirsen öğren. Nereden, nasıl öğrendiğin,hatta neler bildiğin de önemli değil, ne yaptığın önemlidir.
Çok severim, hayata özet geçen bu cümleyi ”Beğeni; hem ağırlık. hemde tartandır.”
İnsan kendi dar sınırlarından çıkıp daha zengin bir yaşam deneyimine ulaştıkça. bakış açısı da değişiyor.
Değil mi ki, ”Kuşlar gibi özgür ama beraber olabilmek,” yaşamı bilimle, bilinçle ve sanatla anlamaya çalışmak akıllı insan işidir.
Hazzın ötesinde sevginin bütün evreni kuşatacağına inanıyorum.
Evet, kalben inanıyorum...
Sevginin gücüne sahip olmayana, hiç bir şey güç vermez...
Ve sevmeyi başarmak, aşkın yarattığı her şey ile anlaşmaktır.
Evet, kalben inanıyorum...
Sevginin gücüne sahip olmayana, hiç bir şey güç vermez...
Ve sevmeyi başarmak, aşkın yarattığı her şey ile anlaşmaktır.
Zorlukları, kayıpları, acıları hatta beni hayal kırıklığına uğratan insanları bile lanetten, öfkeden uzak anlamaya çalışıyorum.
Görmek, bakmak, gözlemlemek, anlamak ve mana katmak yaşam rehberim.
Kendime yürümekten,, mücadeleden, yaşamı sade ve neşeli kılmaktan asla vazgeçmeyenler-denim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder