Translate

3 Mart 2020 Salı

Depremler Kader Değildir

Bu görsel bir kar totemi değil; yaşama tutunma, ayakta kalmak mücadelesi😔
Kanıksanmış çaresizliği, cehaleti coğrafyanın kaderi kabül eden zihniyetlerle hiç bir zaman gönül bağım olmadi.
"Neyin yanlış olduğunu bilmek bir
şeydir ancak durumu düzeltmek için adım atmak başka bir şeydir."
Yapılan yardımlar günü kurtarmak, acıları kısmen çözmek, biz farkındayız adına yapilan paylaşımlar, dayanişma kültürünü yaşatmak tabi ki önemli.
Sorunlari kaynağından çözmek, çözüm üretmek, sorunu çözecek yatırımlar yapmak hepimizin sorumluluğu.
Öncelikli amacımız barınma sorununu çözmek, temel ihtiyaçları karşılamak.
Ya sonra, sonrası ne olacak?
Kat kat apartmanlar yapılırken o evin içinde oturacaklar da yapilan binalarla ilgili bilgisi olacak. Söz hakkı olacak. Binanın yapılma koşul ve şartlarını kabül ve red hakkı olacak.
Bu konuda bilinçlendirilecek.
Temeli sağlıklı, malzemesi kaliteli, sorumluluğu üzerine alan firmaların ahlaken nitelikli olması şart.
Alanında iyi egitilmiş, insan yaşamını değer kabül eden, vicdanıyla cüzdanı arasına sıkışmayan müteahitler ve beraberinde rol alan bütün ekipmanlar insanı sorumlulukla hareket etmeli.
Müteahhitler etik ilkelere bağlı olmalı.
Mesleki ve teknik deneyime sahip, alanında sicili temiz insanların bundan sonra ki yapıların oluşmasında rol almasını kalben diliyorum.
Insan yaşamını tehlikeye atan hiçbir şeyin sağlıklı bir açıklaması, mazareti olamaz.
Binaları inşa edenler ve bu inşaya aracılık edenler kadar, hizmeti alanlarında bu işte sorumluluğu var.
Ne zaman biz kendi hayatımızın gerçek sahipleri gibi davranmaya, yapmamız gerekenleri başkalarının inisiyatifine bırakmamaya karar verdiğimiz gün başkalarının yanlışının bedelini ödemeyeceğiz.
Bu hayat tek ve biricik. Hayatımızın sözcüleri başkaları olmasın.
Elimizi taşın altına koyalım önce kendimize adil ve dürüst olalım.
Bu şartların oluşmasında biz neredeydik?
Üzerimize düşeni yaptık mi?
En basit bir örnekle yapılan konutlarda payımıza düşen dairenin taksitlerini öderken gösterdiğimiz hassasiyeti, binaların yapım aşamasında da göstersek daha iyi olmaz mi?
Acaba hangi malzeme kullanılıyor gibi... soruları çoğaltmak mümkün.
Bundan sonra olacaklar için en azindan bilinçlenmeli, kendi kendimizin denetimcisi, haklarımızın takipçisi olmalıyız.
Depremler, felaketler kader değildir.
Kimse kimsenin yerine yanmıyor...

Hiç yorum yok: