Translate

24 Mart 2020 Salı

Ey Şiirin İnce ve Derin Susuşu

İnsan yüreğiyle yaptığı her şeyin tadını alır...
Edebiyatın kapılarına adım attığından beri de; şiirin ve yazı yazmanın gönül sırdaşlığını keşif ettim.
Yazının ve şiirin yolcusuyum. Aşka, insana,doğaya ve kendine duran bir yolcu...
Baktığım her şeyin iç yüzünü görmeye başladım. Kelimelerin içlerine sakladığı arka odalar da dolaşmayı öğreniyorum.
Kitapların insanı nasıl silkelediğini, yeni bakış açıları kazandırdığını ve kendiyle yüzleştirdiğini gördükçe, okumanın gücüne inanıp bende kendimi şiirle, yazıyla yenilemeye gayret ediyorum...
.Bir insan olarak kendimizi bir kağıt üzerinde düşünelim ve kendimizi o sayfanın içine bırakalım.
Neler yazardık; ben yazdım.
Mesela; hiç hayvanlara kötü davranmadım onları hep korunmasız olarak gördüm ve dedim ki benim merhametime ne kadar muhtaçlar tıpkı insan yavruları gibi. Hiç kimseye bilerek, isteyerek kötülük etmedim. Anneme babama hep vefayla yoğrulmuş sevgiyle, saygıyla karıştım. Öğretmenlerime karşı hep saygılı oldum.
Bunun yanında kendi fikir ve düşüncelerimide söylemekten kaçınmadım. Hiç kimseye beddua etmedim. Biri üzülürken aman banane demedim.
İhtiyacı olan biri para istediğinde olduğu halde yok demedim.
Kimseyi keyfi işlerim için çalıştırmadım.Yapamayacağım şeyler için kesinlikle söz vermedim.
Hiç kimsenin ne namusu nede ekmeğiyle oynamadım. Sırf gösteriş olsun diye giyinip seslenmedim. Kaliteyi severim ama hiç markacı olmadım.
Benim yüzümden hiç kimse işinden olmadı. Birilerine şirin görünmek için hiç yalan söylemedim.
Hiç bir zaman dünya görüşümü nerede olursam olayım, hangi koşulda bulunursam bulunayım gizlemedim, farklı söylemedim,
bundan dolayıda hep saygı gördüm.
Geldiğim yeri hiç unutmadım, bulunduğum yerinde farkındayım.
Kendi çıkarlarım için adam satmadım, hiç kimse yede dalkavukluk yapmadım. İnsanları sınırlara hiç bölmedim. Önce hayata kattıklarına baktım, eylemlerine baktım. Bazen bu konularda eleştiride aldım lakin kendine ve yaşadığı coğrafyaya, insanlığa hizmet eden, faydalı herkes benim kıymetlimdir.
Baktığım yer şimdiye kadar yanıltmadı yola devam dedim.
Ben en çokta içimdeki benle barışık yaşamayı sevdim ve hiç kimsenin kötü yaşamasına, kötü olmasına sevinmedim.
Keşkelerim olduysada kalbimdeki iyilikleri büyütmek için
kendime söz verdim...
Tek kimliğinin kendi vicdanı olduğunu ve o vicdanının sözcüsü olmak derken, kendini bir tomurcuk olarak görüyor, elinin değdiği yerlere fideler ekiyor ve biliyor ki merhamet ve adaletli olmak yaşamın en büyük erdemi.
Tercihi mi insandan ve yaşama hakkından yana kullanırken bu tercihlere sahip olmanın faziletine inanıyor ve diyorum ki !
Bu dünya herkese yeter....güneşte, ayda, yıldızlarda herkesin üzerine eşit düşer...
Bugünler de bunu dilinden düşürmüyor ve yine diyor ki; gözü aç olana dünyayı ver yetmez. Her dem umman olsa yine az gelir kendi payına düşen..
O zaman bütün mesele kendimizde, nefsimizde derken ben kendimi kağıdın beyazına bırakırken, yazdıklarım; yapmak istediklerim ve yapabildiklerim derken hayatta çürük elmaları arkaya, olgunlarını öne koymadım...ya göründüğün gibi ol yada olduğun gibi görün felsefesinden....
Bir damla iyilik de benden düştüyse yeryüzüne ne mutlu bana.!.

Hiç yorum yok: