Translate

17 Mart 2020 Salı

hangi İnancın Sesi Bu

Doğa; amansız bir katledilme savaşının içinde acı çekiyor.
Fabrikalar; nehirleri, ormanları yok ediyor. İnsan oğlu katliam izliyor adına da sanayileşmek diyor.
Bankalar; insanları soyarken bu bir suç bile sayılmıyor, büyük balık küçük balığı bir bardak suda boğuyor bunun adı da serbest ekonomi oluyor.
Kanun hükmünde emeksiz kazancın adı rekabet oluyor.
Otobüs durakları; yalnızca işçiyi, öğrenciyi ağırlıyor, üreten sırtında sömüreni taşıyor.
Geçmişi üzerinde taşımak sadece dar gelirliye kalıyor ve ne hikmetse hep 'kadermiş demek' dar gelirliye düşüyor.
Gelecek düşleri; küçük insanların ütopyasıyken şimdilerde o da suç sayılıyor.
Sesli her haklı düşünce haksızlığa gölge yaparken insanların karanlık gölgeleri dolaşıyor.
Cevaplar rüzgarla esiyor, cevaplar rüzgarda uçuyor...
Öğrendik ki ne yaşarsak yaşayalım ne yaşamış olursak olalım en büyük zafer mutluluğa giden yolda hayat her zaman adil davranmasa da, büyük küçüğü yutmak için savaşsa da, en güzel şey sevgidir, çiçek gibidir sevgi.
Hayatı paylaşmak sevgiyi paylaşmaktır, anlaşmaktır.
Sevginiz yok inanın hiç bir şeyiniz yok.
Belki de yeniden öğrenmemiz gereken de budur...
Sevgi, sevgi, sevgi...

Güvence arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşamaktansa,
Esirgemem sözümü çıkıp gelse de ölüm söylerim dağ, taş uyansın
Uyansın toprağa düşen cemreler aşkına, yaşamak aşkına

Hangi inancın sesi bu hangi karanlığın esaretidir bu

Cehalettir kalemi kıran, hakka duran sözü zincire vuran
Yeni doğan bebeğin masuniyeti aşkına, hak aşkına, emek aşkına uyan
Uğrunda öldüğümüz topraklarda sürüye uyan alık kurbanlara dönmüşüz
Toprak üstünde derin uykulardayız, kalkıp uyandırın bizi, uyandırın emek aşkına

Biz ki hakkın divanında el pençe durmuş, yüz sürmüşüz topraklarımıza
Toprak gibidir memleketimiz, kim söyleyebilir umudun bittiğini,kim ?
Umut kapısı kapanmaz, bütün kapılar kapanır da umut kapısı kapanmaz
umudun kapısı ardına kadar açıktır, inananların yürekleri gibi...

Olcay Kasımoğlu.

Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: