Translate

24 Şubat 2019 Pazar

Bölüşerek suskunluğu

Kaç yanım yaralı
Kaç yanım dilsiz bilemem
İliklerime kadar sızlıyor canım
İçimde sıvışık bir yürek çarpıntısı
Kor mu yuttuğum bir yudum su mu
Yoksa bıçak mı saplanan kalbime
İçimde yırtılmış titrek bir ruh
Düşüncelerim kendi sürgünlüğünde ürkek
Korunaksız kabuğu incecik bir ten
Küllenip sönüyor sessiz çığlıklarla
Ama ben yine
Göklerin üzgün bakışları altında
Güneşten kopma barışçıl bir umutla
Bölüşerek suskunluğu kızıl erguvanlarla
Tutunuyorum yaşamın eteklerine...
 Yürekli insan olmak; cesaret ve sağlam karakter ister. 
Hayatın ''sorumluluğunu yüklenmemek'' hiç bir şey yapmadan seyretmek en büyük tehlikedir.
Bir insanın ''düşünme gücü'' satın alınırsa bütünlüğünü yitirir, ya korkak ya da kaçınılmaz nankör olur...
Ruhsal olgunluk ve sağlam karakter her şeyin özüdür.
Karakteri zayıf ''donanımı yetersiz'' insanların yargılama gücü zayıftır.
İçsel derinlikleri ''öngörüden yoksundur'' her duyduklarına inanırlar.
Kendiyle savaşı bitmemiş, kendine değer vermeyen, olgunlaştırır-mı gönlünü söyle?
Bu nedenle; baş eğen bireylerin oluşturdukları toplumlar ''içtenlikten yoksun'' büyük saygı göstermeye, korkuya daha açıktırlar ve ne yaptığını bilmeyen, karasız insandan daha korkağı yoktur...

Resim: Muzaffer Oruçoğlu

Hiç yorum yok: