Translate

3 Kasım 2018 Cumartesi

Hayatı yaşayıp, yaşadıkça  eleyen kadınlar !..

Onlar hayatın heybesinde sevgiye duran kadınlardır.Bilirler artık kendine kiymetli olmanın doyurucu tadını.Gereksiz insanları hayatlarından çıkarmayı öğrenmişlerdir.Ne aradığını yada aradığının ne kadar gidilecek,emek sarf edilecek yol olduğunu bilirler.
Bu kadınla yaşamayı bilen erkekte kendini bilen,olgun ve durduğu yeri bilendir.Yoksa gücü erkek olarak algılayan bir zihniyet ne kadar yaşar bilinçli bir seçimin paylaşımında.Bu cancağızım kadın aşkın açtığı yolların ham toprağını artık bilir,bilir ki o toprak bilmeyene deprem fayı gibidir.Bu nedenledir ki sevgi bütün insanı kanalcıklarına dolmuş aşksa olması gereken yerdedir.Yanı çokta mühim değildir bilir ki aşkın terbiyecisi sevgidir. Gelirsen başım üzere ,gelmesen ne ala.Sevgi artık şah damarı,can evinin bir numaralı bekçisidir.Onunla hayatı çoğaltan.
Kadınlar aşkın kokusunu sever ama onsuz olmayıda bilirler.

Artık kalan ömrü her ne kadarsa sonsuz gibi yaşamaktan ziyade kendine akan bir nehir ki görülmeye değer.Bilir zamanın kıymetini ve nasil bir hazine olduğunu.Her saniyesine gözü gibi bakar.Gereksiz harcanacak her saniye onun için kayıptır.Zamanı kıymetli kılmayı artık en önemli değerlerden kabül etmiştir.Daha akıllı ve seçici.Hem çağlayan hem yeşil huzura duran.Bu yolun başını yürüyen kadınlar bilirler. Kötülük en zor olandır ve durmaz sevgiye açan yerlerde.Aklın ve bedenin her karesine bilinci ve aşkı harmanlarlar bilirler ki yaramaz adamlar yarım akıllı olurlar.Sevgisinde ve yüreğinde her zaman bencil.Sevginin kaprislere,ayrıntılara kapılıp gitmesine izin çıkmaz yüreklerinden.Bilirlerki kendine çoğalmayan sevgi dibine ışık vermekten öteye gitmez.Anne olmanın hakli gururunu yaşarlar.Emek verdikleri yavrularının ama az ama çok yaşamın içinde birey olarak yaşam kavgasına sarılışları bir kez daha hayat katar hayatlarına.

Ve hayatın anahtarı ! Hayır demesini öğrenmişlerdir hemde öyle bahaneler ardına saklanmadan kendi hayırı vardır adam gibi mert,cesur. Bana-necilik değildir onların var olan değerlerine sahip çıkmaları. Bilirler ki kendine kıymeti olmayanın kıymet veren ide olmaz.Değerlidir... farkındadır... insandır...Kadındır...Annedir...Ve eş, eş olmanın hayatı paylaşmak olduğunu bilir bilir ki, insanı insana ezdiren her çeşit düşünce güzelliklerin zebanısıdır. Cana can olmanın erdeminin omuz omuza,insandan insana akan en büyük cevherin önce insanlaşmak olduğunu biliyordur. Ağlamanın zayıflık olmadığı her gözyaşının içimizi yıkadığını yeni gülüşlere yer açtığını ağlamayı ayıplamayan yüreği öğrenmiştir.
Acabaların,keşkelerin yerine İyi ki varsin iyi ki yürüdüğüm yolsun,iyi ki güne ve geceme karışansın demenin o'şahturnası olmayı çoktan öğrenmiştir.Karşıdaki kalbin onun için atip atmadığını hissiyatlarıyla çok kolay hisseder.Yalanı hayatından kovmuştur karşıdaki sırf güzellik olsun diye öylesine konuşursa ilk kelimesinde bu kadına yenilmiştir çünkü bilir yüreğinden ağza gelen kelimeyle ağızdan öylesine çıkan duygunun farkını.Bu yaş kadınları ince eleyip sık dokumazlar.Eleyip ilmek ilmek hayatlarına katarlar.Ne istediklerini,nerede mola vereceklerini bildikleri için zamanı çalan gereksiz ayrıntıları çoktan çıkartmışlardır hayatlarından..
Birde barışıktırlar görüntüleriyle bilirle rki görüntüde bir yere kadar kurtarmıyor ruhu bozuk olanı başka sofralardan.Ve bir adam ağzıyla kuş tutsa da erememişse insan olmanın adabina hiç bir kadın saygı duymaz parası,makamı hikaye...Ve her kadın hayatın içinde erişirmi yaşamın olgun demine bilinmez ama biliyorum ki hayatı öylesine yaşamamış kadınlar ve varolma mücadelesinin içinde hayata karışmış kadınlar bundan fazlasını keşf etmişlerdir.Kendi varlığının varlık nedenini sorgulamış ve hayatın mucizesinde kendi payı olduğunada karar vermiş her akıllı ve duygulu kadın önce sevginin kendi yüreğinde başladığını ve karşıdaki insana varma yollarınında anca kendini iyileştirmekle anlam bulacağının sırrını çözmüştür.
Bu çözüm; çözümsüz görünen kadınla,erkeği yaşanılası kılacak bir yaşamın içinde daha anlaşılır ve yaşanılır kılacaktır.Önce insan sonra kadın ve bu mucizevi yaşam hepimizle birlikte çoğalabilir.Sol yanımız değilmi bütün kapıları açan .Küçükken biri aşık olduğunda sol yanım acıyor dediğinde hep merak ederdim neden aşk sol yanı vuruyor diye büyüdük öğrendik ama bir şey daha öğrendik sol yanlarımızı sevgi bilinciyle geliştirip daha yaşanılası,sevilesi bir dünya yaratabiliriz.
Her şeye önce kendimizden başlayıp kendi hayatımızından sorumlu olmakla başlıyor..Başkalarının bize yaptığı kaleler er veya geç yıkılıyor.Her yıkıntı toz dumanla karışır içimize o'zaman yıkıntılar arasında bir el aramaktansa hayatımızda kendi ellerimizle avuçlara düşen ellerin toplamında gönüllü bir yaşamı paylaşmak ve kaleleri birlikte omuz omuza hiç bir pişmanlığa yer birakmadan.Hayat çok kısa olsada yaşadığın mutluluk büyükse yenilmiyor zaman merhumuna...
Olcay Kasımoğlu.

Hiç yorum yok: