Translate

12 Kasım 2018 Pazartesi


Yaşamak sanatına çevirin yüreğimi

''Bir salkım söğüde su verir gibi
Öyle içten
Öyle derin...''

Her şeyin bir bedeli var derken şarkılar...değmez mi ''yaşamın'' yaşamak gibi bir anlamı varken, yaşamı kucaklamaya, kendin için, herkes için iyi bir şeyler yapmaya ve direngen bir umutla sevgiye sarılmaya, değmez mi?
Sevelim, sevilelim herkesin elbisesi kendi boyuna !

Hayatın her zaman planlandığı gibi olmasında ısrar etmeyip, yüreğimizi o anda “olanlara” açık tutmak düşüncesi de olmalı,düşüncelerimizde. Yoksa bir su çatlağı gibi, bizde gün gelir bir yerlerimizden sızarız.
Hayat her zaman istediğimiz gibi gitmez; virajları vardır, dipleri yaşarsın, üst katlarda alt katlarda dolaşırsın.
Bütün mesele bunları nasıl karşılayıp, yaşamımıza nasıl uyarladığımız ve o anın gerçeğini ne kadar kabul edebildiğimizdir.

Bunun içinde; ruhsal olgunluk, cesaret ve kendine inanmak çok önemli.
Hayat umduğunuz gibi gitmediğinde iç motorlarımızı çalıştırıp, ben ne yapabilirim, bana düşen ne, nasıl başa çıkabilirim ?
Yoksa ben bittim, lanet olsun, neden ben gibi serzenişlerin hiç kimseye faydası yok.
Hayat hiç kimseyi kayırmaz, torpil yapmaz.
Yaşamın içinde, hayatın her zaman aynı çizgide gitmeyeceği bilincine sahip olduğumuzda perspektifimiz derinleşir.
Hayat daha anlaşılır olur, her şeyine rağmen.
Aç gözlülükten uzak; esir olmadım,hiç kimse tutsak edemedi beni.
Olur da bir gün, merdivensiz kuyulara düşersem ''içimdeki'' görmek isteyenlerin gördüğü, satılık olmayan, değer biçilemeyen, elden ele geçmeyen, takası yapılmayan, içinde güzel şiirler okunabilen, en güzel ve en zor olanını "YAŞAMAK" sanatına dönüştüren yüreğimi çıkarın gün ışığın yeter..

Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: