Translate

11 Ocak 2019 Cuma

Bu sabah hakkında ne konuşsak?

Hepimiz insanız lakin hayatın içinde düştüğümüz kareler bile aynı rüzgarın yönüyle esmez..
Kimimiz hayata 1/0 yenik başlar kimi el bebek gül bebek, kimine sokaklar kimine de hayatı sadece seyretmek düşer ve insan, en çok kendisinden korkar.
Kendi duygularından, güçsüzlüklerinden, zaaflarından, acılarından, coşkularından ürker. 
Onun için kaçar yaşamdan, aşktan, öfkeden, sevinçten, kendisinden kaçar.
Ve sonra yaşam, hepimizi kendi sofrasında ağırlar.
İnsan, hayatı keşif etmeye, değişmeye başlar.
Hayatın özü değişimken değişmemek, dönüşmemek için direnmek bir çiçek tohumunun hayır ben büyümeyeceğim böyle kalmak istiyorum demesine benzer...


Ne çok akıllı oldum, ne de bilgin
Ne çok kendini beğenen, ne de fazla çekingen
Ne çok konuşan , ne de fazla suskun
Ne çok kırıcı, ne de fazla yumuşak
Biliyorum ki fazla akıl,insanlarla arana duvarlar örüyor
Biliyorum ki kendini aştığında,yalnızlığın da beraberinde çoğalıyor
Biliyorum ki çok konuşmanın değilde,yerinde ve özünde konuşmanın doyumu tarifsiz oluyor
Biliyorum ki konuşulması gereken yerde susmanın gafleti hazin oluyor
Biliyorum ki öfkeyle,akıl yan yana kol kola girmiyor
Biliyorum ki dile ayar,sevgiye şefkat, bütün kapıları açıyor...


Olcay


Hiç yorum yok: