Translate

4 Ocak 2019 Cuma

Taşsın tutkuyla yanan yüreğin...

Daldan düşen kiraz çiçeği gibi
Göğsümde raks eden hayatın gürültüsünü
 Ondan başka kim duyabilir ki...
Sevgiyi değerli kılan bütün güzel insanlara gelsin..
Kadınlar;
Yürekli bir kadın;
Sevildiğini bildiğinde hayat düşer içine,
Harman yerine döner bütün değirmenleri.
Bir çocuğun mahzun bakışları gelir oturur yüreğine.
Lakin her yüreğin işçisi olmaz o demleneceği yüreği tanır.
Sevmeye hazır yüreği de bilir, o yüreğe hürmeti de.
Yüreğine giden yolun karmaşasına düşmez.
Öyle aya güne vurmaz, çetelesini tutmaz, hesap, kitap yapmaz.
Duyarlı bir kadın;
 İçindeki gücün farkındalığını bilecek kadar derindir.
Hatta erkeklerin zayıflık dediği bir çok nokta onda erimiştir.
Bu gücün yaşama serilişini sadece kendine rehber etmez.
İster ki erkeğin dinlendiren gücünde sevgiye dursun.
Bilir, er kişi huzurun anahtarı, dünyanın da beşiğidir.
Olgun kadın; 
İnsan olmanın, insana durma boyutunda harmanlanacak,
Erkeğinin sahip çıkma duygusuyla berekete duracak.
Kadın gücünü göstermekten hoşlanmaz bunu yaşatmaktan sonsuz keyif alır.
Yapmak istediği bir şey varsa hiç bir güç ona engel olamaz.
İstikrarı seven kadın; 
Bütün mevsimlerin toplandığı takvim gibidir.
Hangisini açarsan seninle oradan başlar.
Sevdikleri için sabırlı olmak onun için duaya durmak gibidir.
Sever sevmesine de istikrar yoksa içinde düşmez peşine.
Eyer sevgide istikrar yoksa boşunadır bütün emekleriniz.
Sevgi dolu bir kadın;
 Sevgisine inanmadığı bir erkeğe asla kokusunu vermez,
çünkü kadınlar sevdiklerinde koku üretirler.
Hayatı yudumlayan, saran, toplayan, sevdiren, özleten bir koku...
Eyer sevmemişse zorla sevdiremezsiniz, sevmediği hiçbir şeye şefkatını vermez.
Yüreklerinde ki sevgi bahçeleri kuraklığı hiç sevmez…özen, saygı, itina ister.
Akıllı bir kadın; 
Bütünüyle yalnız bir şeye bağlanmaz, hayatı bütünüyle algılar.
Kendine ait bir dünyası muhakkak vardır, soran, sorgulayan, anlayan...
Bakmayın göze duran sulu çeşmelerine, o çeşmeler çorak yüreklere dökülmez.
Yalnızlık kendi tercihleriyse asla izin vermezler birilerinin o yere girmesine.
Onlar yalnızlığın çoğalttığı şeyleri de bilirler, dünyayı yüreğinin sesiyle dinlemesini de.
O’ dünyanın anahtarını da, istemedikleri sürecede hiç kimseye vermezler.
Güçlü bir kadın; 
İsterse dünya yeniden, yeniden şekil bulur.
Neler olabileceğini hayal bile edemezsiniz.
Bunun için siz bir fenersiniz erkekler.
Siz doğru yerde tutun fenerleri, bakın nasıl aydınlanacak cennet bahçeleri.
O’ kadınlar ki elleriyle toplayan, işleyen, dünyaya şiirden resimler çizen.
Engin bir kadın; 
Binlerce nehir gibidir, önünü açtığında, denizlere dökülen.
Yaşamak, onların yüzüyle daha bir başka gülüyor, gülceler çoğalıyor,
Yemek yemek, su içmek, sevmek bile; onların gamzelerinde aydınlanıyor.
Bir kadının elinden çıkan her iş kendi içinde hayat buluyor hem de nakış nakış.
Evet, her kadın;
 Bir deniz ve dalgaların anası, içindekini de koruyan.
İçinde yüzdüğünüz denizi tanımayanlardan olmayın.
Hepimizin gönül vadileri var, o vadiler aşk, marifet, gönül tokluğu, farkındalık ve kötüye meyillenmemektir ve her kalbe bir gönül gözü gereklidir...
Yürekte yıllanmış kederler, boğaz da düğümlenmiş, kelimelere dökülmeyen ve gözümüzdeki nem, yanağımıza süzülen iki damla gözyaşı, hayatın tüm duygularını kendin de toplayan yüreğimizi temize çeken  şey anlamlı yaşamaktan ve  sevmekten geçer (!)
Balzac, bir kadın kahramanına şunları söyletebildiği için:nazarımda büyük bir yazardır  "Sevmenin ne olduğunu bu dünyada ancak üstün erkekler bilir. Neden öyledir, artık anlıyorum. Bir erkek iki buyruğa uyar. Gönlünde ihtiyaçla duygu karşılaşır. Aşağı ya da zayıf erkekler ihtiyacı duygu sanırlar; üstün erkeklerse ihtiyacı duygunun o olağanüstü, insanı hayran kılan gücüyle örterler. Duyarlılık ancak bir insanın iç dünyasının zengin oluşuyla mümkündür." Ve tek bir ilgili davranış, sonsuz bir dalga oluşturur, size geri dönecek bir dalga...
Ne güzel bir derinliktir bu...
Olcay Kasımoğlu

1 yorum:

Erhan Çakırlar dedi ki...

Güzel anlatımlar güzel öneriler elinize sağlık