Translate

18 Ocak 2019 Cuma

Gülümse hadi gülümse yenilensin dünya...
Gülümseme; sevginin ve insan olmanın anahtarıdır.
Gülümseme; hayatın yorgunlarını dinlendirir.
Gülümseme; sevgi dolu bir yüreğin gözlerden yansımasıdır.
Gülümseyin; kim gülen bir yüze, gözlerini değdirmez ki!
Asık suratlı insanlardan hiç kimse hoşlanmaz. Konuşurken söze başladığınız sırada karşınızdakinin kaşlarını çattığını, asık bir suratla sizi dinlediğini görürseniz konuşmak hevesiniz kırılır. Lafı kısa kesip bu tatsız sohbeti bir an önce bitirmeye bakarsınız. Bir de karşınızdakinin sizi güler yüzle dinlediğini, hatta araya biraz da tatlı söz karıştırarak sohbete renk verdiğini görecek olsanız konuştukça konuşacağınız gelir. Güler yüz her şeyden önce insana cesaret verir.
Yeni bir güne başlarken; gülümsemenin çağırdığı bütün güzellikleri kucaklayacak bir sevinçle kollarımızı açalım ki yeni bir gün bizi de kucaklasın, gülüşlerimiz karışsın kuşların sesine.
Cenap Şahabettin' ne güzel demiş ’Şen adam güneşe benzer girdiği yeri aydınlatır.’
Hayata, umutlara, sevgiyi bize getirmek için yola çıkanlara gülümseyin.
Bırakın, biri- birileride bizim için endişelenin bizim için ağlasın... İnsan olmanın zayıf yanlarını da yaşayalım.
Her zaman güçlü olmaz insan kendine... bırakın yüreğinizde zayıf yanıyla barışsın.
Hayatta her şey mükemmel olacak diye bir şeyde yok. İnsanız, insanca yaşamanın kurallarını koyan da biziz.
Kendine değer vermeyen, olgunlaştırır-mı gönlünü söyle?
Başkaları için vazgeçtiklerimiz var bir süreliğine de olsa, koysak bir kenara, günün ilk ışıklarını kendimize ayırsak?
Kendimizin farkına varsak, yoksa hayat avuçlarımızdan kum gibi kaymakta.
Başkaları ne söyleyecek diye düşünmeden hayatın içinde kendin olma şölenini yaşamak ve hayata gülümsemek.
Gülümsemek ama önce kendi yüreğine sonrası zaten düşer her yere.
Sonra içimizde ki bizi biz yapan bütün o küçük parçaların tadını çıkarmak için gülümseyelim.
Hayata bir şans daha verelim avuçlarımızdan akıp yok olmadan önce... 

Bektaşi’nin hikâyesini bilirsiniz: 80 yaşında öldüğü halde mezar taşına “5 sene yaşadı” diye yazdırmış. Bu beş sene onun hayatta gülerek, neşe içinde yaşadığı, gam kasavet nedir bilmeden hoşça geçirdiği senelermiş
                                                                                Gülümseyemeden geçirdiğim, kaçırdığım zamanlar için kocaman bir gülümseme konduruyorum yüzüme ve biliyorum ki;
İçten bir gülümseme; mutlu ve huzurlu bir yaşamın anahtarıdır. Sevgi dolu bir yüreğin gözlerden yansımasıdır.
İçten bir gülümseme, ben mutluyum ve sizinde mutlu olmanızı istiyorum demektir ve gönüller arasına sevgiden inşa edilmiş köprüdür. İnsanın ruhunda açan çiçeklerin evrene sunulması ve içimde karanlığa yer yok demektir. Paranın satın alamayacağı kadar büyük bir güce sahip olmaktır. Hem kendimize hem evrene yapılan en büyük hizmettir. Gülümsemek yüzde beliren bir mimik değildir sadece, senden karşındakine ve onun içindeki sonsuzluğa yaptığın bir yolculuktur...Gülümse hadi gülümse karanlıklar aydınlansın yoksa nasıl yenileniriz hadi gülümse, gül, gülsün dünya....
Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: