Translate

14 Ekim 2018 Pazar


       Ben kapı tokmağı sen paslı bir anahtar

Dünya var olduğundan beri; her şey bir ''değişim'' içerisindedir.
İnsanlar da, hep bir gelişim içinde var olmaya, var olanı devam ettirme çabasındadır.
İnsanlar ; eylemleriyle ve ona eşlik eden söylemleriyle kendilerini ele verirler. 

Yaşam da nasıl bir duruş sergilediklerini; yaşam tarzlarına, seçimlerine bakarak anlamak mümkündür. Bazende, yaşanan bir olay yada durum karşısın da sergiledikleri tavır ve davranışlar, sözler, onlar hakkında ip uçları verir.
Üsluplar, ilişkiler ipek gibi '' kalbe giden yolda'' çiçeklerle bezenmiş olacak...
Bunun yanında; değerlerin, ilkelerin çelik gibi olacak, olacak ki en küçük kıvılcımda eriyip gitmesin...
Yaşam içerisin de her şey yolunda giderken gün olur ''çıkarlar'' çatışır...yollar ayrılır, ilişkiler biter, bitebilir.
İnsanın ahlakı ve kişisel özellikleri ''su yüzüne'' burada çıkar. 

Doğrusu ve yanlışı kendine hatırlatılınca; bir insan ''öfkesine'' hakim olabiliyorsa, kendi eksikliklerini ''olgunlukla'' göğüsleyebiliyorsa, yetişkin bir birey olmayı başarabilmiştir.
Acaba ne yapsam da alt etsem diye firavunlaşmaz ''adil ve adaletlidir'' kompleksli ve bencil değildir.
Vicdanı ve merhameti; zamana ve koşullara yenilmez.
Zaten; vicdanın ve hakkaniyetin, yaşı ve koşulları olmaz...
Kendini dürüstçe ifade edebilenler, yaşadığı dünyaya değer kata bilenler, bilim yolunda üretenler kendilerinden söz etsinler.
Yoksa başkalarının bize biçtiği yaşamlar, oluşturduğu kaleler er veya geç bir yerinden başlıyor sökülmeye...
Olcay KASIMOĞLU

Hiç yorum yok: