Translate

31 Ağustos 2019 Cumartesi

‘Atatürk Asya’nın Rönesans’ıdır” (O. Burian)

Dünya'ya iz bırakanlar...
Geçmişini unutan, geçmişi hakkında bilgi sahibi olmayan, geçmişini inkar eden insanların, yaşadığı topluma huzur ve refah getirmesi mümkün değildir.
Hepimizin, ilelebet ”TÜRKİYE CUMHURİYETİ”ne karşı sorumlulukları var.
Çocukluğumda dinlediğim masalların ruhumda açtığı izlerde ninemin büyük emeği vardır.
Masal gibi kahramanlıkları anlatma konusunda iyi bir anlatıcıydı...
Kendine özgü şivesiyle anlattığı kurtuluş savaşı anıları çocuk yüreklerimizde derinlere işlerdi. Özellikle kurtuluş savaşında destan yazan büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü ve o günün koşullarında yaşayan insanların bu ülkeyi nasıl düşmandan kurtardıklarını anlatırken sesine sinen haklı onuru ve minnet dolu içtenliği dün gibi hala kulaklarımda çınlar.
Severdik ülkemizin insanlarını, gurur duyardık, destan yazan tarihimiz anlatılırken kendimizi güvende hissederdik.
Daha sonra ilk okula başladık, ders kitaplarımız da bize anlatılan o insanların resimlerini gördükçe yüreğimiz pır pır etti. Sonra okumayı öğrenmekle beraber bir tarih yazan, emperyalist güçleri tarihin utanç sayfalarına gömen bir ülkenin vatansever, onurlu, köleliğe karşı durmuş bu milletin evlatlarına sayfalarda dokunmak beni hep mutlu etti.
Hiç bir zaman gocunmadım, hiç bir zaman onların din düşmanı olduklarını, hiç bir zaman fazla bir övgüyü hak ettiklerini düşünmedim.
Emperyalist güçlere karşı verilen mücadelenin haklı zaferine; dağlara, taşlara yazılan tarihin akıl ve yürek dili diye bakıyorum.
Ninem anlatırken gözleri dolardı, ninem ki saçının bir telini bile göstermezdi gün ışığına ve bir kez olsun onlara dinsiz demedi. Hem olsalardı ne olurdu, ülkemi düşmandan kurtarmış herkes benim için kutsaldı.
Hep minnetle andılar, vefa duyguları o kadar saf ve masumdu ki şu an hatırlayınca içim cız ediyor.
Peki ne oldu bize, hele biz kadınlara...
Kapıların eşiğinden içeriye gireni beklemekle geçen ömürlere okul yollarını açtıran, okul yollarına yasaklı kız çocuklarını okullu yaptıran, kadına seçme ve seçilme hakkını veren, medeni kanunla kadını köle zihniyetinden gün ışığına çıkaran, alıp evinin hanim efendisi yapana, resmi nikahla çocuklarının geleceğini garanti altına alana, tek eşlilik anlayışını getiren bir erkeğe dört kadın gibi insanı olmayan bir düşünceye engel koyup medeni kanunu getiren bir insana kadınlar neden vefasızlık eder.
Mustafa kemal Atatürk’ün getirdiği çağdaş, insancıl, bilimsel yaşam koşullarına akıl ve vicdan gözüyle bakmak gerek.
Mustafa Kemal Atatürk hiç bir zaman İslam dinine düşman değildi o din bezirganlarına düşmandı.
Kurtuluş Savaşımızın mimarı ve Büyük Taarruz Zafer'inin Başkomutanı Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını sevgi, saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.
Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye..

Hiç yorum yok: