Translate

6 Ağustos 2019 Salı

''Aşk benim neyime?''


Kalite kesinlikle tesadüf değildir.
Deneyimlerimizden çıktığımız yolculuğumuzda her durakta ve her yolda hayatın anlamına dair edindiğimiz her öğreti bize yeni bakış açıları sunar.
Kendini bilen insanın akılla bağlantılı bir eylemi vardır. Kendine özgü bir canlı olmanın da ötesine geçerek yaşama anlam katar. Bunlar da kendini tanıma, sınırlarının farkına varma, bilgi sahibi olma ve yürekliliktir. Bu olumlu özelliklerin varlığıyla belli bir zihinsel olgunluğa erişince insan, sahip olunan bilgileri anlamlı ve sağlıklı kullanma, yaşamı doğru ve anlamlı bir şekilde yorumlayabilme bilgeliğine de ulaşmış oluyor.
Hayatın anlamına derinlikli bir bakış açısı kazandırıyor.

Bende;
Yıllar boyu gerek özel yaşamımda, gerek arkadaş çevremde, geçmişe takılmak yerine, olumsuz koşulları aşmayı bilen, bireysel gelişimlerine önem ve öncelik veren insanlar tanıdım. Bu insanlara saygı, sevgi ve hayranlık duydum.

Bu insanların ortak noktası; kültürlerini arttırmak ve bilinçlerini geliştirmek için verdikleri çaba, duyarlılık ve emek ile ezberci eğitimin dışında kazanılan bir yaşam deneyimiydi.
Bu sadece diplomayla, etiketlerle yada parayla kazanılacak bir şey değildi.
Bu bir tercihti, yaşam kültürüydü.

Kültür, insanın ve yaşamın kalitesini arttıran en önemli unsur ve bir yaşam manifestosudur.
Yaşamı anlamak ve kendiyle barışık yaşamak isteyen her insan da mutlaka belli bir kültür birikimine sahip olmalıdır.
Birikim yollarından aklımıza ilk gelenler gözlemek, dinlemek, okumak ve yaşamaktır.
Bu dört ana unsur birbirlerini tamamlayıcı etkiye sahiptirler.
Bu etkiler aynı zamanda kendiyle barışık bireyin portresinin nasıl olabileceği üzerine farklı bakış açıları sunar bize.

Kendine emek vermemiş, yaşamda bir duruşu olmayan, mazeretlere sığınarak,sürekli bir günah keçisi arayan insanların yaşama katacağı çok fazla bir şey yoktur.

Kendiyle savaşı bitmemiş bir insanin yaşama katacağı bir şeyde olamaz. İnsan kendini bilince nerede susması, nerede inisiyatif alması ve nerede konuşması gerektiğini bilir.

Her şeyde olduğu gibi;

''Tutarlı olmalı insan; siyah gibi, beyaz gibi... Güven vermeli... Gri olmamalı...Kapıları olmalı insanın...Ya açık ya kapalı ''YARI AÇIK'' olmamalı...''

En küçük dalgada alabora olan, sapla samani birbirine karıştıran, egoist insanları yaşamımızdan uzak tutarak, hayatımızdan gün çalanlarla değil; hayatımıza anlam katanlarla çoğalmak sevgiyle, inançla...
Bir tutam can'la derinliğimizi gören insanlarla yürümek yaşamın içine...

Düşüncedeki derinliği, sevgide ki cömertliği görmeyenleri kendi haline bırakın, zaman onlara anlatsın.
Zaman en iyi öğretmendir...

Olcay Kasımoğlu


Hiç yorum yok: