Translate

2 Ağustos 2019 Cuma

Gün umut, gün sevgi ola...

Görüntünün olası içeriği: 12 kişi, gülümseyen insanlar, oturan insanlar
Bizi biz yapan söylediklerimiz değil, uygulamaya geçirebildiklerimizdir.
Ve hepimizin yaşadığı deneyimler sonucunda hayatımızla ilgili oluşturduğu bazı değerler ve çıkardığı dersler vardır. 
''Öyle bir zaman gelir ki tek bir çağrıya önem veririz.
Yaşama bir el uzatmanın tam zamanıdır o an
Her şeyin üstünde olan bir armağandır bu''
Bu dünya zamanından hepimiz göçüp gideceğiz, üstelik her şeyimizle göçeceğiz.
Yaşadıklarımızdan, konuşanlardan geriye hiçbir şey kalmayacak.
İşte bu yüzden, dünyayı açıklama iddiasından, aptalca bir sürü gereksiz mal ve mülk edinme hastalığından, sevgi ve umudu sığ sularda arayanlardan, sözde kurtarıcılardan, yaptığıyla, söylediği çeliş-enlerden mümkün mertebe uzak durmaya çalışıyorum.
Kendi içimize doğru derinleşmenin, neye dönüşmek istiyorsak ona karar vermenin ve yenilenmenin zamanı olmadığını yeniden bir kez daha umutla, dirençle yüreğime bir kez daha fısıldıyorum ''Vazgeçme yazmaktan. Sevgiden. İnanmaktan.''
Yaşama amacımızı gözden kaybetmeden;
İnsanca yaşamak için gösterişe, bizim olmayanla avunmaya, başkalarının gözünde kendimizi aramaya, onanmaya ihtiyacımız yok.
Ruhu duyarlılıktan yoksun olmayan, sevme kapasitesi olan bilinçli özgürlüğe, koşulsuz sevgilere ihtiyacımız var.
Ben buna yaşamın aşuresi diyorum, hepsinden biraz.
Marifet, o hepsinden birazla lezzeti yakalamak ve kendinin farkında olmak, kendini gerçekleştirebilmek insanın en büyük zaferidir bence.
Hiç unutma dedi bilge, ''Ancak yürekle bakıldığı zaman doğru görülebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez. Gülünü yüce kılan ona verdiğin emektir.''
Kimileri ne kadar giderlerse gitsinler, hiç gitmemiş gibi yüreğimizin en kuytu köşelerinde bizimle.
Kimi artıya artı katar kimi de artıları eksilterek yaşamımızdan kendiliğinden eksilir gider...
Daha iyi bir dünya için, ışığımızın ve sevgimizin önce bizi, sonra yaşamımızı ve tüm evreni aydınlatması dileğiyle umut ve sevgiyle...
Bende ki sevgiler; dünyaya yeni gelen ürkek bir çocuğun gözleri gibi asılı üzerimde
Ne yapacağını bilmeyen şaşkın bir çocuğun şeker beklentisine benzer
Hesapsız, kitapsız...
Bende ki hesaplar; denizden yeni çıkmış bir balık gibi çıplak ve sonu belli olan
Bende ki umutlar kanadı kırılmış bir kuşun, iyileşmeyi bekleyen umudu ve sabrı gibi tereddütsüz.

Hiç yorum yok: