Translate

5 Ağustos 2019 Pazartesi

Herken kendisi için bir derstir..


''Yalnızlığı istedim çünkü yalnızlık bende ruhun, düşüncenin, kalbin ve bedenin hayatıdır. Soyutlayan uzak oluşu istedim çünkü onda güneşin ışığı, çiçeklerin kokusu ve derelerin nağmeleri var.
Dağları istedim çünkü onlarda baharın uyanıklığı, yazın arzuları, sonbahar şarkıları ve kışın azmi var. Bu yalnız hücreye geldim çünkü yeryüzünün sırlarını bilmek ve göklere yakın olmak istiyorum.”
Halil Cibran’ın Fırtınalar adlı kitabından bir kesittir.
Sevgidir kalplerimizi ortaya çıkaran güç. Sevgiyi ortaya çıkaran, kalplerimiz değildir.<3
Özgürlük tahtı önünde ağaçlar, meltemin dokunuşuyla titriyorlar. Özgürlüğün heybeti karşısında güneş ve ay ışığıyla seviniyorlar. Serçeler, özgürlüğü işitmek için ötüşüyor, çiçekler özgürlük ortamında nefeslerinin kokusunu yayıyor… Yeryüzündeki her şey, özgürlük şeref ve sevinciyle dolu tabiat kanunlarıyla yaşıyor…
Oysa insanlar bu nimetten ne kadar yoksun! Çünkü insanlar, evrensel ilahi ruhlarına sınırlı kanunlar koydular. Bedenleri ve ruhları için acımasız kanunlar çıkardılar. Eğilim ve duyguları için korkunç ve dar zindanlar yaptılar. Kalpleri ve akılları için derin ve karanlık mezarlar kazdılar. Aralarından birisi kalksa, toplumsal kurallara ve kanunlara karşı çıksa, hemen onun isyankar, aşağılık, toplumdan sürülmeye layık, rezil ve ölümü hak eden birisi olduğunu söylerler…
Ancak sevgiyle yaşamak ve sevgi için yaşamak dururken, bir insan, ömrünün sonuna ya da zaman onu azat edinceye kadar kendi koyduğu geçersiz kanunların kölesi olarak kalabilir mi? Dikenler ve kafatasları arasında kendi bedeninin gölgesini görmemek için gözlerini yere dikerek ya da yüzünü güneşe dönerek sonsuza kadar durabilir mi?
Merhabalar vedalar kovalar birbirini
Bırak yansın mumların yolculuğu
Bazı şeyler sessizlikte yatar
Ben hiç kimseyim
Ben bir hiçim
Hayatımın kumları akıp gidiyor
Ki çevrilemez zaman geriye
Arkamızda
Titreyen ışıklarıyla bir şehir
Sayısız kez daha tamamen
Serilmiş önümüze 
Sükutu öğüten sabrın tohumu
Sonsuzluk gözlerinin önünde
Yüzleşmeyi öğrenmeliyiz kendimizle
Kül olmadan yeni olunmuyor...

Hiç yorum yok: