Translate

23 Ağustos 2019 Cuma

En Büyük Adalet, 'Vicdan Ve Merhamettir.'

Vicdan aynı zamanda adalet duygusudur “Hak verme” duygusudur.
İnsanlar kötülüğü; vicdanları zayıf olduğundan dolayı yaparlar.
Özellikle çıkarlarını düşünen insanların çoğaldığı, fedakarlığın azaldığı yerlerde ''hile, ahlaksızlık'' bu kadar artarken ve insanlar iki yüzlü olurken, paranın saltanatı ''merhameti ve vicdanı susturmak için'' her türlü hilekarlığa baş vururken !
Nasıl, adalet ile zulüm bir yerde barınmaz ise vicdanın çalışmadığı yerde de merhamet barınamaz.
Nasıl, hak, hukuk ve doğruluğun bulunduğu yerde zulüm olamaz, zalimler bulunamaz ise ''vicdanın olduğu yerde'' merhamet, hak yemeye, sömürüye karşı çıkar, insan iradesini etkin kılar.

Bunun yanında vicdan tek başına yetmiyor.
Vicdan edilgendir lakin merhamet etkendir. İnsanların başına bir şey geldiği zaman üzülürsünüz bu sizin vicdanınızı sızlatır fakat hiç bir şey yapmayıp sadece üzülürsen ne faydalı nede yararlı olabilirsin.

Seyretmekle,üzülmekle yetinmeyip olaylara, kişilere yardım etmeye başladığın zaman eyleme de geçmiş oluyorsun buda merhametin dönen çarkıdır, merhamet eylemdir, durağan değildir.
Vicdan duygusu içimizde sesiz ve sedasız durursa hiç bir anlam ve geçerlilik kazanmaz. Bir insanın vicdanı merhametle birlikte eyleme geçmiyorsa, ne ahlaktan nede dürüstlükten bahsedebiliriz.
Merhamet bir erdemdir, ne haksızlığı bilir nede haksızlığa uğratır. Zorlama, kin, nefret gibi haris duygular onunla birlikte yaşayamaz.
Merhamet ve vicdanın olduğu her yerde barış ve kardeşlik olur.

Günümüz kapitalizmin yaşam biçimi ile toplumda insanlar bencil, kıskanç , hırsız, yalancı çıkarcı olmaya başladılar.
İnsanlar neden bu kadar vicdansız ve merhametsiz duruma geldi sorusu akla geliyor.

Kapitalizm her zaman insanların ortak değerlerini inceden inceye törpüleyip yok eder.
Özellikle,  insanı insan yapan en önemli vicdan ve merhamet değerlerini tiye alır. İnsanlar üzerinden bu duyguyu zayıflıkmış gibi empoze eder.
Vicdanın ve merhametin birlikte olduğu yerde yalanın, talanın yaşamayacağını, insanların satın alınamayacağını çok iyi bilir.

Vicdan, kişinin kendi ahlaki değerleri ile yapmış olduğu veya yapmak istediklerini sorgulayan kişilik özelliğidir, bir iç sestir.
Ruhun gelişimi ile birlikte görgü ve bilginin toplamından elde edilen bir yetenektir..
Bunu bilen kapitalizm;
 Vicdanı ve merhameti saf dışı bırakmak için bütün hile baz oyunlarını seferber etmiştir.

Ahlak, vicdan ve merhamet olmadan, ne insan hayatı ne de aile korunabilir. Ne de söz ve eylem kardeş olabilir.

Özellikle dünyada yaşananlar klasik tabirle tarih bir kez daha tekerrür ediyor.
Marks'ın dediği gibi “bir olay tarihte iki kere meydana gelir, biri gerçek diğeri komik”
Maalesef; insanlığın varoluşundan beri savaşlar sürekli yaşanıyor.
Ülke yönetiminde söz sahibi olanlar, her şeyin tek hak sahibi olduğunu zannediyor.
Doğa tahrip ediliyor. Gelecek neslin yaşam alanları bir bir istila ediliyor. Bir günü kurtarma telaşı almış başını gidiyor.
Susmanın erdem olduğunu söyleyenler nerede susması nerede konuşması gerektiğini bilmiyor. Sabrın kim, neye olduğu üzerine gram akıl yormuyor.

Yaşanan olumsuzluklara, dünya düzeninde savaş çığırtkanlığı yapan vicdansız, merhameti çürümüşlere itibar ve saygınlık kazandıran köhne bu dünya her geçen gün   insaf, vicdan ve merhamet penceresinden bakanların acı çekmesine neden oluyor..
Bütün bu durumlar, yaşanan trajedinin görmezden gelinmesine ve karmaşık olayların tek bir şeye indirgenmesine neden oluyor.
Bu indirgemelerin sonucunda ortaya çıkanlar ise kafaları bulandırıyor.

Herkesin farklı bir hesabi var.
Politik yaklaşımlar, yaşanan acıların görmezden gelinmesinin baş sebebi kişisel çıkarlardır.
Çıkar ilişkilerinin yaşam biçimi olduğu yerde ne adaletten nede hakkaniyetten bahsedebiliriz.
Sorgulamayan insan içinde en kolay yol, toplumun çoğunluğuna uymak olmuş.

Vicdan ve merhamet duygularından yoksun insanların kirlettiği dünya yaşanmaz hale geldi.
Bir insan; yapılan haksızlıklar karşısında susuyorsa vicdanı merhametle birlikte harekete geçirmek zorundayız.
Bu ülkemizin bekası için olsun, bütün dünya insanlığı için olsun çok ama çok önemli.

İnsanların merhametinin eyleme geçmesini engeller, vicdanlarını susturur-sak, kalemi kılıçla kesen insanlar sürüsü yaratırız.
İnsan olmanın temel değerlerinden biri olan vicdan ve merhamet insanı geliştirir, olgunlaştırır, daha geniş bakış açıları kazandırır.
Bencilliği yok eder, şiddeti ve kabalığı giderir, insanları daha 'duygusal" daha 'sorumlu' yapar..!

Dürüst insan cesur ve merhametlidir, vicdanın sesini dinler, bencil değildir.
Bütün bunlara rağmen halen vicdanınız susuyorsa, merhametiniz sizi çoktan terk etmiştir..!

Çoğunluğun ortasında, sorgulayan kimliğinizle vicdan ve merhamet duyguları içinde yaşam savaşınızı vermeye çabalıyorsanız, ülkenizin değerlerini koruyorsanız, insanlık adına insan olduğunuzu unutmuyorsanız doğru yoldasınız demektir.

Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: