Translate

18 Ağustos 2019 Pazar

Bu düz bir keşif değildir; hüzünle dönüşürüz, yürürüz kendimize..

Sözcüklerin sanatına sığınmak önemlidir.
Yeter ki söz maksadını aşmasın.
Durugörünün anlamini bile unuttuğumuz bu zamanda yaşam dediğimiz şeye körpe ruhumdaki sevgiyle bakarken, uzakların yumuşak maviliğini yudumlayan gözlerim yaşardı.
Şu an ruhuma serpiştirilen yağmurla beraber gelen çiçeklerin kokusuna ilişmek ve yakınların soğukluğunu biraz olsun unutmak, kırları, bayırları seyretmek...
İçinde sevgi ve sağlıklı bilgi olan hiçbir şeyden korkmamayi, aşk için çaba sarfetmek gerektiğini öğreneli hayli bir zaman oldu.
Nefretle hiç bağım olmadi.
Ve dar döngülerden kurtulmak için;
"Yaşamın devinimleri her daim esnekliği, esnemeyi, insiyatif almayı ve önce karşısındakini anlamayı hak ediyor... Hiç kimse sonsuz minnet, saygi, sevgi içerisinde yanıp tutuşmuyor; eğer ki genlerinde, nöronlarında tanrısal bir korku onun ruhunu hapsedememişse..."
Olaylara, insanlara bakış açımız seçenekleri görmemize, değişmemiz gerektiğinde kendimizi güncellememize yardim eder.
Insanlari tanımak, anlamaya çalişmak ve yaşami iyileştirmek, insana yakışır hale getirmeye katkı da bulunmak da yaşama sanatıdır.
Eğer insan, sağlıklı bir ruhsal olgunluğa ulaşmışsa; yetmezlik içinde bile mutlu ve dingin olabilir. Her şey doymazlikda gizlidir.
Kaldi ki;
"Sevdanında; küskünlüğe, bekleyişe, kaybedişe muhtaç olduğunu, eğriden doğruya, parçacıklardan büyük görkemli olana eşsiz ve sonsuz bir yolculuğun içinde sıfır hacimden büyük patlama ve büyük genişleme içinde kendi boyutu ve evren galaksisi içinde bir yer edinme telaşı, hüneri olacağını öğreniyor..." insan zamanla... diyen yazarin seslenişi gibi...
Öğreniyoruz, her gün yeniden.
İnsan dünyasının yine insan eliyle yapıldığını ve değişime açık olduğunu ve insan kaderinin yine insan olduğunu...
İnsan dönüştükçe, sevgiyi özümsedikçe;
Bilgili, cesur ve sevgi dolu bir dostun, bütün kuru kalabalıklardan daha önemli olduğunu anlıyor.
Bunun farkında olanlar, buna özen gösterenler, emek verenler, sahip çıkanlar... aklı ve kalbiyle yaşam büyütenler...anlıyor samimi, içten ve kendi olmuş, kendinin farkında olan, haddini bilen bir dostun dünya malından daha değerli olduğunun...
Hayat bizi yargılamaz. Kendi içinde ki öze ulaştırmak için bütün evreni kalbimizle dinlemeye davet eder.
Ve tercihlerimizden bizi sorumlu kılar.
Dostluktan, aşktan, sanattan ve farkliliklarmizin farkında olmayıp, bütün bunlardan düştüysek uzağa, çığlıksız bir kuyudan öte bir şey değildir bu dünya...
Sevgi ve dostluk, insanları doğru anlamak ve onlarla doğru iletişim kurmakla mümkün olacaktır.
Olcay KASİMOĞLU

Hiç yorum yok: