Translate

8 Ağustos 2019 Perşembe

Sanat SEVMEYİ onurlandırır...

Kişinin sahip olduğu düşünce tarzı, bakış açısını belirler !!!
Ve kendisini bilmek;
Kendisinde olanı bilmektir.
Güçlü ve zayıf yanlarını bilen ve onları kabüllenendir.

Sevdikçe kıymetlenen, kıymetlen-dikçe tepeme çıkmayan, aynı hizada omuz omuza... bir nefeste soluklanan sevgilere minnetle...
Sevgi bir tutumdur, hissiyat ile iradenin işidir ama aşk öyle değil işte.
Aşk kalite sormaz. Aşkta kibir ve ego vardır, bencildir. Çabuk usanır. Sürekli değişiklik arar ama bu yenilenmek anlamında değildir. Duygular yelpaze misali rüzgarla savrulur. Halk tabiriyle her ota ve ... konabilir aşk... Oysa sevgi sabırlı, cömert, cesur ve şefkatlidir. Koruyan, gözeten gözünden sakınan.
Aşk öyle değil işte bencil ve yaralayıcıdır. Aşkta onur yoktur. Gün gelir kişiyi kendine olan saygısını bile kaybedebilir. . Yüreğine sevgi değenler ama gerçekten değenler aşkın bu gel-geç hallerine bir gün bir şeklide farkına varırlar...... İnsanız bazen yanılabiliriz ama oda çok sürmez gün gelir insanlar kendi kendilerini bitirirler. Hani bir çuval inciri batırmak gibi..
Aşkı ''aşk harmanlayan sevgiyle'' karıştıranlara hep üzülmüşümdür...Yazık; bir buğday tanesi, bir çiçek tohumuyla iç içe geçen sevgiyi içi boş kavramlarla sıvazlayan aşklara...

Hoşuma giden, derinliği olan bir alıntıyı paylaşmak isterim;
''Fikirlerinizi etkili bir biçimde ifade etmeye giriştiğiniz zaman, bunu muhatabın yüzüne bakarak yapma cesaretiniz yoksa bir saygı uyandırmanız mümkün olmaz.
Çünkü ciddiye alınma isteği, mutlak bir açık yüreklilikle mümkündür, kaçamak dövüşle değil...'' Alıntı
Evet sevmek, hissiyat ile iradenin işidir.
Bütün ruhuyla sevmemişler anlayamaz bunu...
''Bir insan sizden kolaylıkla vazgeçiyorsa ya da yokluğunuza hemen alışmışsa onunla yaşadığınız her şeyi unutun.
Yara almış kalplerin, samimiyetine inanırım.
Aklını ve yüreğini sevgiye, derine, sanata, bilime ve sonsuzluğa atmışsan korkma sessizlikten, seslerden, gün doğuşundan, ne de gün batışından...
Geleneğin gücü, bizim eşsiz bir şey ortaya çıkarmamıza izin vermediği sürece ona bağlanıp kalmamızın bir anlamı yoktur.
Sözler yerine deneyimi, öğreti yerine birey oluşu olumla-malıyız.
Duvar olmakla, katı olmakla, tavır almakla, mazeretlerin arkasına saklanmakla bulamayız yaşamın o incecik yolunu…
Kendini bilenleri, gösterişten uzak, yaşamı seslerden öte yürek titreşimleriyle hissedenleri seviyorum.
Değil mi ki; 
Sevgi sanattır, sanat SEVMEYİ onurlandırır.

Hiç yorum yok: