Translate

18 Eylül 2019 Çarşamba

Bir yarayı bilgeliğe dönüştürebilmek

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor, açık hava ve iç mekan 
Yaşadığımız toplumda, çevremizde, muhakkak karşılaşırız bu tip insan karakterleriyle.
''Kendi ihtiyaçlarını diğerlerinden daha önemli ve acil zanneden “benciller”,
• Kuralların kendileri için değil de diğerleri için koyulmuş olduğunu düşünen “asiler”,
• Sorumluluk üstlenmekten kaçan, sürekli etrafını suçlayan “hamlar”,
• Kendi istedikleri olmayınca sorun çıkaran “huysuzlar”,
• Öfkeli, sivri dilli, saldırgan tavırlı “kavgacılar”,
• İğneleyici ve küçümseyici sözlerle etrafta sürekli negatif bir hava estiren “kibirliler”,
• Hemen her konuda kendi görüşünü herkese kabul ettirmek isteyen “çokbilmişler”,
• Her durumu dramatikleştiren, sürekli sızlanan ve her şeyden şikayet eden “mızmızlar”,
• Egoları şişkin, kendilerini mükemmel zanneden ”narsistler”,
• Her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan ve etrafındaki herkesi bu aşırı kontrolle kasıp kavuran “obsesif-kompulsifler”,
• Her durumda mutlaka olumsuz bir yön bulan “felaket tellalları.''
İçlerinde ki kötülüğü zapt edemeyen insanlar hepimizin çevresinde var.
Kendilerine yenik düştükleri yetmiyormuş gibi bizi de zehirlerler.
Bize kötü günler geçirten onlardır.
Onlar hayatın zaten var olan zorluklarını bir kat daha artırırlar.
Bulundukları ortamda kamplaşma, kutuplaşma ve çatışma yaratırlar.
Kendi taşıyamadığını eğirip-dürenden, başkasına yamayandan nasıl bir zihniyet beklenir ki ?
Hayatı bir hapishane gibi görüyorsak, ayak seslerinden, ayakkabı görüntülerinden başka bir şey görmeyiz..
 İçimiz dışımızla kavgalı, dışımız içimizle...
Bir olmanın çok ötesinde bir yerlerdeyiz ve dünyayı idrak etmenin en uzak köşesinde..
Her insanın haklı olduğu taraflar vardır, ve fazlaca yanlış bildiği doğrular…
Bu yüzdendir bu kadar anlaşmazlık .
Bu yüzdendir kendi yalnızlığımıza böyle kıskıvrak böyle sessizce gömülüşümüz.
Hayatın farkındalığını fark etmek ve ettirmek adına;
Her günün yeni gün, her yeni gününün yeni bir başlangıç olduğu düşünüldüğünde akan bir ırmak gibi olmak herkesin harcı değildir.
Fotoğraf; Oğuz Aral

Hiç yorum yok: