Translate

5 Eylül 2019 Perşembe

Paraya Endeksli Akıl Her Yana Döner!

''Para yiyecek alır ama; iştah alamaz.
Para yatak alır ama; uyku alamaz.
Para bir ev alabilir ama; yuva alamaz.
Para lüks şeyler alabilir ama; kültür alamaz.
Para eğlence alır ama; mutluluk alamaz. (alıntı)
Para göreceli bir şeydir, fukara için hayal, zengin için bir kağıt parçası, alim için araç, deli için anlamsız, kendini bilmeyen için amaçtır..
Günümüz yaşam koşullarında insanlar 'PARAYI' amaç olarak görmeye başladıklarından beri yaşamın her alanında bir kirlenme, yozlaşma görülmeye başlandı.
İnsanlar kolaycılığa dilenciliğe alıştırıldı. Kıssadan hisse yaşamın anahtarı oldu.
İnsanlara kolay yoldan para kazanmanın yolları öğretildi.
İnsan aklı basitleştirildi, yetinmesi öğretildi. Bütün değer yargıları bilinçli olarak dejenere edildi.
İnsan yetindiği zaman, bu ya aklın azalmasına ya da yorulma ve usanmasına işarettir.
Akıl, parayla yer değiştirdi. Aklın vicdanı parayla bilinçli olarak törpülendi.
Çünkü güçlü bir akıl kendiliğinden durmaz.
Her zaman ister ve kendi gücünün ötesini arar. Eğer ilerlemezse, zorlanmazsa, çarpmazsa, o zaman yarı canlıdır. Emek vermese, gayret göstermese farkındalık yaratmayacağını bilir.
Bir insanın düşünme gücünü paraya endekslersen, parayı amaç olarak empoze edersen ya kişiliğini yitirir, ya da kaçınılmaz nankör olur.
Bir insanın ruhu gevşek, karakteri zayıfsa paranın kölesi olur. Paranın kölesi, özgürlüğün düşmanıdır.
Yargılama gücü ve içtenlik olmadan doğru yol kestirilemez. Bu tarz insanlarla da yol yürünmez.
Benjamin Franklin/ ne güzel demiş;
''Paranın satın alacağından değil, paranın satın alacağı insanlardan korkunuz.''
''Paran kadar adamsın'' diyen bir zihniyetin, insan olma çabası ne kadar adil olabilir ki !
Parayı yeryüzünde ''saltanat'' olarak görenler, özgürlüğün gerçek mutluluk, cesaretin de özgürlük olduğunu bilemediklerinden, savsaklama ile korkaklık arasında gidip gelirler.

Paraya baş eğen insanlar, büyük saygı göstermeye ve korkuya daha açıktırlar.
Yüzyıllar boyunca paranın gücüne itaat eden toplumlar da, itaat alışkanlık haline geldiğinden, hak aramayı, vicdanı unuturlar...
Parası olmayan, ya da az olanlar onların gözünde yaşamın defolularıdır, inanmışlardır ''paran kadar insansın'' soytarılığına.
Artık günümüz dünyasında halkın basit çıkarlarına göre siyaset yapmak, rüşvet, yeteneksiz insanların önemli mevkilere getirilmesi, tutarsızlıklar, paranın satın aldığı ekmek kapıları emeği itibarsızlaştırmıştır.

Emek ve sabır iyi birer öğretmenken maalesef parayı araç olmaktan uzaklaştıran zihniyetin elinde yaşamın amacı haline gelmiştir.
Burada gelecek üzerine kaygılı olan akıl, huzursuzdur. Bu nedenle insanlarda sürü psikolojisiyle birlikte kolaycı yaşamın erdemsiz tüyoları yaratılarak akıl devre dışı bırakılmaya çalışılmaktadır.

Paraya tutsak, paraya kul insanlar kendileri için dönen her çarkı, her şeyi mubah sayarlar.
Saydığı yerde hayatın anlamını kavramak, sorgulamak en büyük suç sayılmıştır.
Eğer kavrayış yoksa, bilgi de bir işe yaramaz..
Her şeyi parayla satın alabileceğine inanmış insanların hali, rüzgarın bulutları önüne katması gibidir.
Sevgi dolu bir yürek en büyük zenginliktir.
Para kazanın ama paranın sizi köleleştirmesin izin vermeyin.
Her şeyin para ile ölçüldüğü bir yerde ''toplumsal adaletten, huzurdan'' hiçbir zaman bahsedemeyiz
Parayı iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış yapan bizim onu nasıl kullandığımızdır.
Birinin, birilerinin para hırsı, diğerinin yaşam hakkını elinden almamalı...

Hırsların merhameti yok!

Bu dünya yalan
Bu insanlar fani derken
Aydınlıklar içinde karanlığa durmuş
Akıl fukaraları görmüşüz
Cahillerden cehaleti görüp
Teklifsiz
Pervasız
 İşkilsiz hallerinden uzak
mesut insanlık için,
Bu dünya üzerinde
Cahillerin yüzyıllar boyunca saflarında
Haksız ve cömert yaşayan
El-etek öpücülerimizi kınadık
 Yüz çevirdik
Yaşamak aşkına bilim aşkına
Ekmek aşkına emek aşkına
Cehaleti gömeriz zindanlara derken;
Yirminci yüzyıl insanı
Oturmuş bir masada insanlık bozan düzenbazlarla
Kılıçtan keskin olmuş söz şeytana ortam hazırlar.
Cehaletin kesmediği bir baş savaşsız bir dünya.
Marifetten bilgelik olsun dağarcığımız.
Kalksın sınırlar ekilsin toprağa insanlık sevgisi
Anlayabilmek bir çocuğun yüreğinde tüm dünyayı
Sığdırabilmek avucuna insan teninin sıcaklığını
Ve onurlu yaşamanın bilinçli aydınlığın d,
Yıkacağız bilinç dışının karanlık yanı cehaleti...
Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: