Translate

27 Eylül 2019 Cuma

İnce ve susamış fısıltılarla

Görüntünün olası içeriği: kuş ve yazı
''Dostlar içinde dostum; dost sanatım... Yollar içinde yolum; yol sanatım...''

Dost olmak demek zor zamanları beraber aşmak, hiç bir şeye benzememek, güvenin en yakın arkadaşı, gerçeğin sağlaması, elinden gelmese bile; yüküne, emeğine ortak olabilmek için hala yanıp tutuşana sahip çıkmaktır lakin emek artık esirgendiğinde, niyet tükendiğinde, arkandaki, kucağındaki ağır bir bohçaya dönüştüğünde, yağmur damlaları sadece senin başına düştüğünde ve artık sana da, ona da yazık olmaya başladığında, kalanlara rağmen yola tek başına devam etmek gerekir.
Vefalı olmaksa bambaşka bir şeydir, keşkelere, hayıflanmalara yedirilmeyecek kadar kıymetli ve zamana yenilmeyen, diyardan diyara söylenen, hatırlanan, hatırlandıkça yüreğin tortularını süpüren, yeniden yeniden ışığa çıkaran…
Bütün bunlara binaen varsın sadece zaman vefasız olsun, herkesin payına düşen, akan giden bir saat ibresi üzerinde hayatla sözleşmesini bitiren, zaman değimlidir zaten(!)..
Ve insanın kendini bulması ve kendi ruhunu bilmesi en büyük zaferdir bence...
yürek ve düşünce çınarlaşınca
ince ve susamış fısıltılarla
silkelenirsin boş avuntulardan
çırılçıplak kalırsın gün ortasında

doğmamış çocuğa bir çağrı gibi
usta kalan derin yarayı kapatacak olan
göçebe kuşlar geçer  ak göğsünün ortasından
yoksa  neye yarar bu dünya uzaktayken yaşayanlar

Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: