Translate

25 Eylül 2019 Çarşamba

Önemli olan koşullar değil, seçimlerinizdir

Bu yazgı/mı kemiriyor maviyi💙
Tipisi boranı bol yerlerin
Umuda hasret çocuklarıydık
Denizi düşlerinde resimleyen
Kardelen fışkıran topraklarda kimsesiz

Buza esen rüzgarlarda titrek
Kitapların dilinde yitik
Bilimin uğramadığı diyarlar da ışıksız
Sırlardan tülsüz bir gül gibi öksüzdük
Karların altında kalan toprağın buzları bize hakikati hatırlatan, salçım saçakları altında, serçelerin dallara tünemiş büzük hallerinde, biz soğuk diyarların yüzümüze vuran poyrazların da, hayalleri bir çift potine sarılı, yürekleri buzdan sıcak, gözleri derinlerde közlere yatırılmış sancılı diyarların ekmeğe, soğana talim çocuklarıydık.
Yağdıkça üzerimize karlar içimizin yangını büyürdü düşlerimizin diyarında.
Yoksul bir yaşamın cenderesinde sadece açık yaralarımız üşürdü. Biz içimize kapalı kutulardık.
Ne zamandı vakit bilmem... önce miydi, sonra mıydı üşüdükçe içimize sisler çökerdi, hani öyle çökertmeden Halil'im türküsünden çok uzak ve kekeremsiydi bizimki.
Nedense hayat yüzümüze hep poyrazlarla dokundu, yoktu bolluk, kıtlık kıran girmişti sanki unutulmuştu bu diyarlar.
Vefasızdı bize yönetenler; aranmak, sorulmak, hatırlanmak düşmemişti payımıza.
Bize çıkan bir yolculuk yoktu; unutulmuştuk, kimsesizler resminin oyuncularıydık. Yüzümüzde ki gülüşlerin tek sahibi, kendimize çıktığımız yollarda bulduklarımızın sahipleriydi.
Hep yüreğimizde saklı tuttuk yüzümüzün hüznünde saklı tuttuk..
İşte sen tam bu yüzden, büyüsende sarkıyorsun kışın penceresinden. Rotasını kendi çizen bir kar olup tanelerinden sözcükler çalıyorsun soğuk iklimin çocuklarından bir hatıra olsun diye... biliyordun çünkü, biz kar tanelerinin masun çocuklarıydık (!)
Kim demiş, kar sadece yeryüzüne yağar
Ya bizim içimize yağan kara ne demeli ?
Yağar, içimizde ki cana yağar,
Yağar da yıkar, bütün yeşile durmuş bahçelerimizi...
Olcay Kasımoğlu
Resim: Muzaffer Oruçoğlu

Hiç yorum yok: