Kitaplarım, yine baş ucumda yerini almıştı. Daha seçici ve titiz seçimler yapıyordum, kendimi beslemeliydim. Beni yolumdan şaşıracak, enerjimi zehirleyecek, umudumu ve direncimi kıracak hiçbir şeyin ruhuma, bedenime sızmasına izin vermeyecektim.
Sevgiyle yaşamak ve sevgi için yaşamak dururken, bir insan, ömrünün sonuna ya da zaman onu azat edinceye kadar kendi koyduğu korkularla, endişelerle neden mutsuz yaşasın ki !
Kendi varlığımın sınırlarını fark edip, kendi egomu söndürerek, diğer varlıklarla, doğanın sesine, ritmine, müziğine, yüreğimin sesiyle katılmak istiyordum.
Görmeden bakan, duymadan dinleyen, hissetmeden dokunan, düşünmeden konuşan insanlardan uzaklaşarak;
Tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek, herkesten daha çok ,daha kuvvetli yaşadığımı, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğumu bilerek yaşamak istiyordum...
Tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek, herkesten daha çok ,daha kuvvetli yaşadığımı, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğumu bilerek yaşamak istiyordum...
(Simurg Olmak Zamanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder