Translate

7 Aralık 2018 Cuma

 Yenilere yer açmak
O adam sokakları ev, ağaçları çatı, gökyüzünü yorganı yapan inceliki adam.
Bilmem şimdi ne yapar, uzun uykulu bir düşte mi yoksa?
Başarı ve doğru karar iki insanı sevmez. O'nu hak etmeyenleri ve ona henüz hazır olmayanları.
Başarı, kendisinin efendisi olanların onunla olmayı hak ettiğini düşünür.
Bir karar aldığımızda önce içimize dönmeli, kendi içimize yürümeliyiz. Aynanın karşısına geçip gözlerimizin içine bakmalıyız. Vereceğimiz kararda hem aklımızın hem de yüreğimizin onayını almalıyız. Hem gece aklıyla hem gündüz aklıyla düşünmeliyiz.
Temiz havada yürüyerek kendi iç dünyamıza yürüyüşler yapmalıyız. Hayata başladığımız yeri, bizi olduğumuz yere getirdiği süreci. Bunları iyi analız etmeliyiz. Kendi korkularımızla yüzleşmeliyiz. Kişi kendi iç güçlerini davet etmeli. Korku yetersiz hazırlıktan doğar.
Napolyon’un dediği gibi ''Cesurlar hiç korkmayan değil, korkuya rağmen yapılması gerekeni yapanlardır'' Korksan da aldığın kararın arkasında olacaksın. Önce aldığın karara sen inanacaksın. Kendinin inanmadığı bir şeye başkaları asla inanmaz. Ne olursa olsun kişi kendi iç dünyasını disipline edecek. Kendini kontrol edemediği sürece başarılı olamaz.
Nedir bu iç denge? İnsanlar birçok alışkanlıklarını beraberinde taşırlar. Geçmişte kendilerine acı veren başarısızlıkları, gelenekleri, birçok şey sabotajlara neden olur. Keşkeler, acabalar bu liste uzar gider. Bu aynen şuna benzer Maymunu ormandan alabilirsin ama maymunun içinden ormanı alamazsın.
 O zaman bu iç sabotajları olumluya nasıl çevirebiliriz. Atabildiğimizi atıp, atamadıklarımızı da aklın başköşesine değil de, beynin arşiv odasına bırakmalıyız. Ancak o zaman yenilere yer açabiliriz...
Olcay kasımoğlu

Hiç yorum yok: