Translate

27 Aralık 2018 Perşembe

'Kendimize kim olduğumuzu hatırlatmak için hepimizin aynalara ihtiyacı var.”

Yaşadığımız evrende, insan davranışları ve sözleri o kadar özden yoksun olamaya başladı ki, ortak değerleri bir arada tutmaya yetmiyor.
Sanatın bütün dallarıyla yaşama sarılmalıyız, kıymetini bilmeliyiz. Ayaklarımızın altından her geçen gün kayıyor bizi bir arada tutan ortak yaşam alanlarımız.
Değil mi ki;
Sanat eseri, söz cambazlığına gerek duymadan, ustalığını işlevi için göstermeli.
Yaşama sevinci ve direnç vermeli ya da umudumuzu tazelemeli....
İnsan derinliğine hissetmediği hiç bir şeyi samimiyetle ifade edemez diye düşünenlerdenim. .
Her daim gerçek sanatın bildiği bir tek yol var, tüm insanlarla kucaklaşmayı denemek ve istemek...
Ve Her şeyin bu kadar iç içe geçtiği, doğrunun yalan karşısında kendini müdafaa etmek zorunda kaldığı, insanların el etek öperek, varlık nedenlerini unutarak, başkalarının gözünde değerli olma sığlığında boğulurlarken karşı duruş geliştirerek yazmak, insan doğasına paralel bir eylemdir.
Her ne kadar insan, evrenin yaratıcısı olmasa da, kurmaca dünyanın yaratıcısı olarak son derece içgüdüsel bir duyguyu beslemektedir.
Yazmak da bir anlamda yaratmak ve manevi bir eylemdir.
Bu eyleme katkı sunmak ne hoş...
Ve her insan,
Her insan için...
Yüreğimiz, bilincimiz var oldukça bitmez bazı şeyler
Umut hep taze
Umut huzur ve yosun kokusu
Umut dolu bir esintiyle savrulmak ne hoş...
                                                                                 Hayatın kalbi bir ritmdir o ritm herkes de var. Önemli olan o ritme yön verebilmek ve içimizde ki çocuğu kaybetmemek.
Yaşamak aşkına, insan aşkına , kilometrelerce bir yolculuk bile, tek bir adımla başlarken, yaşamak bu kadar güzelken ve saniyelere bağlıyken;
Neyin telaşındayız, neyin kavgasındayız?
Velhasıl ‘insanlıkta ve yalınlıkta’ başlı başına bir sanattır yaşamak...
Olcay Kasımoğlu

Hiç yorum yok: