Translate

30 Aralık 2018 Pazar

KENDİNE AİT BİR ODA
''Bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar, erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna görevi gördüler, büyülü bir aynaydı bu ve müthiş bir yansıtma gücü vardı. Böyle bir olmasaydı dünya hala bataklık ve balta girmemiş ormanlardan ibaret olurdu. Savaşlarda zafer kazanıldığı duyulmazdı. Hala geyiklerin iskeletleri ile kırık koyun kemiklerini birbirine sürter çakmak taşı verip koyun derisi ya da gelişmemiş zevkimizi hangi basit süs eşyası tatmin edecekse onu alırdık... 

Çar ve Kayzer ne taç giyerler ne de tahttan inerlerdi. Uygar toplumlarda hangi işe yararlarsa yarasınlar, bütün şiddet ya da kahramanlık eylemlerinde aynalar gerekirdi. İşte bu yüzden Napoleon da Musollini de kadınların erkeklerden aşağı olduğunda bu kadar ısrarcıdırlar. Eğer onlar aşağıda olmasalardı kendileri büyüyemezlerdi. Bu da çoğunlukla kadınların erkeklere gerekli olduğunu kısmen de olsa açıklamaya yarıyor. 
Ayrıca erkeklerin kadının eleştirisi karşısında ne kadar tedirgin olduklarını, aynı eleştiriyi yapan bir erkeğin verebileceğinden daha fazla acı vermeden, erkeği daha çok öfkelendirmeden kadının, bu kitap kötü, bu resim zayıf filan demesinin nasıl olanaksız olduğunu da açıklamaya yetiyor. Çünkü eğer kadın gerçeği söylemeye başlarsa aynadaki görüntü büzülür; erkek hayata uyum sağlayamaz olur. Kahvaltıda ve akşam yemeğinde kendini olduğundan bir kat daha büyük göremezse hükümler vermeye, vahşileri uygarlaştırmaya, yasalar koymaya, kitaplar yazmaya, süslenip ziyafetlerde nutuk çekmeye nasıl devam eder? ... Ana görüntüsü çok önemli çünkü zindeliği besler, sinir sistemini harekete geçirir. Kaldırın o görüntüyü, o zaman erkek ölebilir, tıpkı kokainsiz kalan kokainman gibi.

Kadınların, iyi eğitim almış çok yetenekli kadınların bile, erkeklere duyduğu saygı,” diye sürdürdü sözlerini. “Atlar üzerinde sahip olduğumuz türden bir güce sizin üzerinizde de sahibiz galiba. Onlar bizi olduğumuzdan üç kat daha bü­yük görüyorlar, yoksa bize asla boyun eğmezlerdi. Tam da bu nedenden ötürü, oy hakkını kazandığınızda bile birşeyler yapacağınızdan kuşku duyuyorum.”

"İki cinsin birbirine kışkırtılması; üstünlük iddialarının ve zayıflığın bir tarafın üstüne yıkılması, insanlığın taraflara bölünmüş olduğu ve bir tarafın öbürünü yenmesi gerektiği gibi konular, kürsüye çıkıp başöğretmenin elinden süslü püslü bir kupa almanın çok önemli olduğu ortaokul aşamasına aittir."

“Galiba aşığım. Neyse, aklımı kaçırdım. Düşünemiyorum, çalışamıyorum, dünyadaki hiçbir şey umurumda değil. Tanrı aşkına Mary! İşkence çekiyorum! Bir an mutluyum, bir sonraki an acılar içindeyim. Yarım saat süresince ondan nefret ediyorum; sonra da onunla on dakika birlikte olabilmek için canımı verecek duruma geliyorum; ne hissettiğimi, niçin hissettiğimi asla bilmiyorum; delilik bu, ama yine de son derece akla yatkın.”

Hiç yorum yok: