İnsan özgür doğar, sonra kalıpların içine alınır.
Mülkiyetin değer kazandığı kapitalist düzende, mülkiyete sahip olanlar,olmayanların üzerin de adaletsiz yöntemlerle kendilerine bağımlı kılarlar.
Bu tarz insanlar, bilim ve eğitimi özel mülkiyetli sistemin eline vererek maddi ve ahlakı gelişmeyi, kendi tekelinin dışında oluşmasına izin vermezler.
Buda yetkili mercilerin sözsüz ve sorgusuz bir insan topluluğu yaratılması amacına hizmet eder. Aslında bunlar birbirine bağlıdır.
Mülkiyetin değer kazandığı kapitalist düzende, mülkiyete sahip olanlar,olmayanların üzerin de adaletsiz yöntemlerle kendilerine bağımlı kılarlar.
Bu tarz insanlar, bilim ve eğitimi özel mülkiyetli sistemin eline vererek maddi ve ahlakı gelişmeyi, kendi tekelinin dışında oluşmasına izin vermezler.
Buda yetkili mercilerin sözsüz ve sorgusuz bir insan topluluğu yaratılması amacına hizmet eder. Aslında bunlar birbirine bağlıdır.
Dünya üzerinde herşeyin bir karşıtı vardır.
Biz buna karşıtların mücadelesi diyoruz. Bütün değişimlerin kaynağı da budur. Dünyayı doğru yorumlamaya başladığımız andan itibaren, sırlara nail olmanın ve değişimlerin dünya üzerindeki gücünü ve nedenlerini kavradığımızda, nicel birikimler nitel sıçramalara neden olacaktır...
Biz buna karşıtların mücadelesi diyoruz. Bütün değişimlerin kaynağı da budur. Dünyayı doğru yorumlamaya başladığımız andan itibaren, sırlara nail olmanın ve değişimlerin dünya üzerindeki gücünü ve nedenlerini kavradığımızda, nicel birikimler nitel sıçramalara neden olacaktır...
Ve Uyuyan Bilinç;
toplum olaylarına duyarlı değildir, ben merkezcilik ve bencillik hakimdir. ''Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın'' onun için en uygun baş slogandır yada anlamının doğurdu gibi duyarsız, insancıl olmayan yaklaşımlar içerisinde kendi dünyasını haklı kılmaya çalışır.
Böyle bir bakış açısına hoş görü beklemek, sağlıklı bir insan beklentisi değildir.
Oysa eylemlerinden sorumlu bir varlık olmak, bir kişinin ne yapması gerektiğini belirlemeyi de içermektedir ki, bu da bilgi sahibi olmayı, güdüler üzerinde düşünmeyi gerekli kılar.·
toplum olaylarına duyarlı değildir, ben merkezcilik ve bencillik hakimdir. ''Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın'' onun için en uygun baş slogandır yada anlamının doğurdu gibi duyarsız, insancıl olmayan yaklaşımlar içerisinde kendi dünyasını haklı kılmaya çalışır.
Böyle bir bakış açısına hoş görü beklemek, sağlıklı bir insan beklentisi değildir.
Oysa eylemlerinden sorumlu bir varlık olmak, bir kişinin ne yapması gerektiğini belirlemeyi de içermektedir ki, bu da bilgi sahibi olmayı, güdüler üzerinde düşünmeyi gerekli kılar.·
ağırdır yeryüzüyle yaşamak
hafiflemek, kuş olmak isteyen
sevmeli kendini
örselenmiş bir sevgiyle değil
sağlam bir sevgiyle sevmeli
sevmeli ki
dolaşabilmeli diyar diyar
katlanabilmeli kendine
hafiflemek, kuş olmak isteyen
sevmeli kendini
örselenmiş bir sevgiyle değil
sağlam bir sevgiyle sevmeli
sevmeli ki
dolaşabilmeli diyar diyar
katlanabilmeli kendine
insan ki
en çok kendine gömüdür
özgür soluğu
kapatılmış ruhları
çıkarmalı gün yüzüne
kendini ince ince işlemeli sevgiye
en çok kendine gömüdür
özgür soluğu
kapatılmış ruhları
çıkarmalı gün yüzüne
kendini ince ince işlemeli sevgiye
var olan can
oluşa dolan can olmalı
inişi de yükselişi de
kendinde taşıyan
gülüşü kalkan
güneşle esrimiş can da açan
sağlam bir sevgiyle
kişi kendini diri sevmeli...
oluşa dolan can olmalı
inişi de yükselişi de
kendinde taşıyan
gülüşü kalkan
güneşle esrimiş can da açan
sağlam bir sevgiyle
kişi kendini diri sevmeli...
Olcay Kasımoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder